“Komşuda pişer, bize de düşer.” Sözünü hepimiz biliriz. İçinde birçok anlam barındıran bu ifade, aslında komşuluğun ne denli önemli olduğunu da anlatır.
Komşu, yerine göre kardeşten bile daha değerlidir.
Hatırlıyorum, köyde tüm işler komşuyla birlikte halledilirdi. Ekmek evde bittiğinde gidilecek ilk yer, komşu olurdu. “Haydi oğlum, Ayşe Teyzenden beş yufka kapıver de gel!” denirdi. Komşu evi, kendi evimiz gibi görülürdü; ihtiyaç ne olursa olsun, kapısı tereddütsüz çalınırdı.
“Komşu komşunun külüne muhtaçtır.” derler, Türkler komşuluğa bu denli büyük değer vermiştir. Adeta komşuluk kutsanmıştır.
Elbette, muhtemelen diğer milletler için de komşuluk çok kıymetlidir.
Duvar komşuluğu, bir ömür süren beraberliktir.
Komşuluğu değerli görmek ve gereğini yapmak önemlidir.
Komşulukla ilgili birkaç özlü söz söylemek gerekirse:
Komşu; bir fincan kahvedir, bir avuç tuzdur.
Komşu; bende kalmamış, sizde vardır.
Komşu; sırrını paylaşandır, dosttur.
Komşu; çat kapı kelimesidir, dert ortağıdır.
Ülkeler arasındaki komşuluk da ev komşuluğu kadar önemlidir. Aynı cümleler ülke komşuluğu için de geçerlidir.
Derler ya, “Coğrafya kaderdir.” Ülke komşuluğu da bir kader ortaklığıdır. Güçlü bağlarla bağlı olmaktır. Kan, din, dil bağlılığı temeldir.
Şimdi, komşulukla ilgili söylenmiş şu iki olumsuz sözü değerlendirelim:
“Kötü komşu adamı evinden eder.”
“Allah kötü komşuya düşürmesin.”
Bugün Suriye’de yaşananlar, tam da bu sözlerin ispatıdır.
İsrail, Ortadoğu’ya kan kusturuyor. Sağında solunda kim varsa yakıp yıkıyor. Savaş açmadığı, işgal etmediği ülke kalmadı. Bir zaman sonra İsrail’le sınır komşusu olmak içten bile değil. Tüm gelişmeler, yakın zamanda bunun olabileceğini gösteriyor.
Nasıl bir beladır bu? İşler nasıl bu hale geldi?
Komşuda pişer, bize de düşer…
Komşuda pişti, bize de düştü.
Kan ve gözyaşı…
Suriye’deki iç savaş, resmi rakamlara göre dört milyon mültecinin ülkemize gelmesine neden oldu. İsrail’in Suriye’yi işgali, sınır güvenliğimizi tehdit eder hale geldi. Ülkedeki siyasal manevraların temel nedeni Suriye’dir.
Komşunun demokrasiden, hukuktan ve yasadan anladığı çok önemlidir.
Atatürk, Türkiye Cumhuriyeti’ni kurduğunda tüm komşu ülkelere örnek olmuş, komşu ülkeler de Atatürk’ü model almıştı. Bunun en güzel örneği, İran, Irak, Suriye ve Azerbaycan’da hayata geçirilmeye çalışılan demokrasi adımlarıdır.
Kadere bakın, kimler kimlerle…
Kader değil, kaçınılmaz son…
Komşuda neyin piştiği çok önemlidir. Her pişen yenmez.
Komşu işte…
Ne diyeceksiniz?
Komşuda pişer, bize acaba ne düşer?
Görünen köy kılavuz istemez.
Ne düşeceği aşikâr.
Hep beraber yaşayıp göreceğiz…