Hz. Mevlana ömrünü ilahi aşka adadı. Ölümsüz aşk istiyorsan, ölümsüze aşık ol der. Ölümü hüzün değil, düğün gecesi olarak ifade eder. Hoşgörü sahibidir, evrensel bir sevgi timsalidir.
Mevlana’nın babası Sultanü’l - Ulema Bahaeddin Veled, 13. Yüzyıldaki siyasi ve dini karışıklıklardan dolayı Horasan’ın Belh şehrinden ayrılarak Anadolu’ya yönelmiş Aile 1222 yılında Larende’ye ( Karaman) yerleşmiştir.
Mevlana Karaman’da yedi yıl yaşadı.Mevlana’nın annesi Mümine Hatun, ağabeyi Muhammed Alaeddin Çelebi ve yakınları Karaman’da vefat etti ve Aktekke Camiinin ( Mader-i Mevlana ) haziresine defnedildi.
“Yıldızlara vadilere baktım geldim
Yoldan yürüdüm, sularda aktım geldim.
Ben Belh’te kutlu bir beşik, bir ninni,
Larende’de bir anne bıraktım geldim.”
Mevlana ailesi 1228 yılında Selçuklu Sultanı Alaaddin Keykubat ‘ın daveti üzerine Konya’ya taşındı.
Mevlana’nın özlü sözleri ;
Cömertlik ve yardım etmede akarsu gibi ol;
Şefkat ve merhamette güneş gibi ol;
Başkalarının kusurunu örtmede gece gibi ol;
Hiddet ve asabiyette ölü gibi ol;
Tevazu ve alçakgönüllülükte toprak gibi ol ;
Hoşgörülülükte deniz gibi ol ;
Ya olduğun gibi görün, ya göründüğün gibi ol;
Sabır, acıyı bal eylemektir.
Her göç, bir doğuşun habercisidir.
Her şeyin özü gönüldedir; gönül bozulursa dünya kararır.
Kendi içindeki denize bak ; dışardaki dalga seni aldatmasın.
Ümitsizliğe kapılma; en karanlık an, şafak sökmeden az önceki andır.
Sükut, bazen en güzel cevaptır.
Düştüğün yerden kalk; çünkü karanlık da, ışık da senden doğar.
Söz, ağızdan çıkmadan önce senin esirindir ; çıktıktan sonra sen onun esiri oluşun.
Sözünü tartmadan söyleyen başkalarını değil, kendini yaralar
Toprak gibi mütevazi ol ki üzerinde güller bitsin
Her şeyden önce nefsini fethet.
İnsan başkasını yargıladığı gün kendisini kaybeder.
Nice insanlar gördüm, üzerinde elbise yok;
Nice elbiseler gördüm, içinde insan yok.
Sabır kapıları açan gizli anahtardır.
Her şey vaktini bekler; ne gül vaktinden önce açar, ne güneş vaktinden önce doğar.
Hamdım piştim yandım.
Dünle beraber gitti cancağızım , ne kadar laf varsa düne ait. Şimdi yeni şeyler söylemek lazım. ( değişime ve yeniliğe açık olmayı, geçmişe takılıp kalmamayı vurgular )
Dışardaki ayrılıklar geçicidir, asıl olan içimizdeki birliği, sevgiyi ve hakikati keşfetmektir.
Bu dünya bir Pazar yeridir. Oraya dikkatle bak ! Ya alırsın, ya satarsın, ya gelir, ya gidersin.
Gönül, Allah’ın Kabe’sidir. Kırma gönlü, Kabe’yi yıkmış olursun.
İyilik yap, denize at. Balık bilmezse, Halik ( Yaratan) bilir.
Yüksek bir yere çıkmak istiyorsan , önce alçak gönüllü olmayı öğren
Şikayetçi olmayı bırak. Sende eksik olanı başkasında arama.
Kötü söz sahibine aittir.
Bizim dükkanımız sevgi dükkanıdır, başka şey satmayız.
Mum olmak kolay değildir; ışık saçmak için önce yanmak gerekir.
Gönül han değil dergahtır. ( Gönül kutsal bir makamdır. Sevgiyi, hoşgörüyü barındırır)
Hrr şey üstüne gelip seni dayanamayacağın bir noktaya getirdiğinde, sakın vazgeçme ! İşte orası kaderinin değişeceği yerdir. ( Zorluklar karşısında direncin ve sabrın, dönün noktası olduğunu ve zaferin eşiğinde olduğunu hatırla )
Hz. Mevlana, Kim olursan ol, ne olursan ol, yine gel bizim dergahımız umutsuzluk dergahı değildir. Yüz kere tövbeni bozmuş olsan da yine gel diyerek farklı düşünce ve inançları bir araya topluyor.
Mevlana 1273 yılında Konya’da vefat etti. Sevenleri bu geceyi Şeb-i Aruz ( Düğün Gecesi ) olarak adlandırdı. Mevlana ölümü Hak ile buluşma olarak görüyordu.
Düşünce insanı Hz. Mevlana için her yıl 17 Aralık’ta Şeb-i Aruz törenleri düzenlenir. Sema, insanı Hakk’a çeker. Gönül açılıp nurla dolar. Nefsin ölümü ruhun dirilişidir. Sema kainatın yaratılış ritmine uyumdur.
Hz. Mevlana Mesnevisinde ve şiirlerinde insanların ruhlarıyla, duyguları ve kalpleriyle en anlaşılır ve hissedilir şekilde iletişime geçmiştir. Birliğe ve dirliğe çok ihtiyacımız olan şu günlerde insanları bir araya getirecek , onları kaynaştıracak ve aynı zamanda düşündürecek sözleri, şiirleriyle anlamlı bir biçimde asırlar öncesinden dile getirmiş ve günümüze de ışık tutmaktadır.
Hz. Mevlana, çağlar ötesinden bugünlere sevgi ve hoşgörüyü insanlara ulaştırıyor. Şiirleriyle hakikati evrenselleştirerek gel çağrısıyla tüm insanları kurtuluşa çağırıyor.