İnsan yaşamında yılların değeri ve bıraktığı iyi kötü anıları kültürleri de yaşam konuları hakikaten yaşlandıkça çok ama pek çok ara hale gelmektedir.Devir teknoloji devri ama yaşam ne de olsa geleneksel de olsa örf ve adetlerimizin izlerini bıraktıkları kalıntıların duygu ve hatıralarıyla yaşamak istemektedir ve de yaşamaya devam ediyoruz.

Eski yılların Karaman şehri ile şimdiki şehrin durumunu karşılaştırmak istemiyorum. Çünkü şimdilerde eski cadde ve sokak özellikleri, topraklı evler, daracık sokaklar birbirlerinden uzak büyük avlulu cumbalı tahta boşlu ahırları, kümesleri, ufak da olsa yeşillikleri olan bahçeli evleri de özlemekteyiz. Böyle bir ortamda yaşam hatıraları olmaz mı olur ama ancak yazabilme ile yaşıyorum şimdilerde betonlaşmış yüksek katlı binalar neredeyse komşu komşunun konuşmalarını duyacak kadar balkonlar ve sokaklar oluşmuştur. Bu yapılarda çocuklarımızın ne gibi anıları hatıraları olabilir ki? Bütün bunların adına ilim bilim ve teknolojiye ayak uydurma diyorlar. Yaşam; tabiat, temizlik, güzellik, saygınlık ve de huzurlu yaşamaktır derim.

İnsan yaşamının en önemli değer verdiği bu yılların konusu maddiyattır. Para her şeye kadirdir diyebilirsin ama çevrende itibarın, saygının arkadaşın, komşun hatta akrabaların yok ise yaşamın ve paranın kıymeti yoktur. İnsanoğlunun birinci prensibi kendisine öyle bir dostlarla dolu ortam yaşatır sonra da maddiyatla uğraşır ve onu da yerinde değerlendirir ise işte ben buna derim yaşamak hayatı.

Yıllardır Karaman Belediyesi'nden Karaman'ımızın eski sokak ve caddelerinin birer küçük levhalarla yazılarak şimdilerde var olan cadde ve sokak başlarına konulmasını istedim ve halinde istiyorum. Amma ve lakin hepsi yıkılmış yok olmuş neden ARŞİVLİLİK yok. Karaman'ımızda yeri gelmişken yazayım hiçbir özel ve resmi kuruluşlarımızda arşiv olayı yoktur. Senden benden bilgiler istenmektedir.

Benim mahallem Sakabaşıdır. Karaman'ın en eski yerleşim yerlerinde su ırmakları boyunda yaşamın devam ettiği eski yıllarda 60 haneli ev son yıllarda 130 haneye kadar çıkmıştır. Şimdilerde ilimizin en bakımsız yıkıntılarla ve imarı çözülmemiş bir mahalle olarak durmaktadır.

Sakabaşı Mahallesi elbetteki muhtarlıkla mahallenin ihtiyaçları belirlenerek belediyeye iletilir ve yapılırdı. Ayrıca muhtarlığın hepimizin bildiği gibi mahalle halkının sağlık, güvenlik, yiyecek ve giyeceklerinin yanında yakacak ihtiyaçlarının giderilmesi yine muhtarlığa aittir. Askere gideceklerin, ilk okula yazılacaklarında bildirimlerini ilgili dairelere bilgi verirlerdi. Eski yıllarda muhtarların pek seçimi olmaz idi. O mahallede kim okuma yazma biliyor ve bu işleri yapabilir kanaatı gelince mahallenin ileri gelenleri aday gösterir seçerlerdi.

Yıllarca Sakabaşı Mahallesi'nin muhtarlığını babam Nuri Koçak ve kardeşi Hamdi Koçak yapmışlardır ki bu 1957 yılına kadar devam etmiştir. 1957 yılında eskiden zabıta memuru olan ve sonralarda çiftçi mallarını koruma dairesinde katip olarak çalışan ve aslen Lale köyünden olan ve Tolaman camisin de yıllarca imamlık yapan İbrahim Çeliktaş amcamız vefat edinceye kadar yapmıştır. Daha sonralarında ise kardeşim Salih Koçak da 10 yıl yaptıktan sonra başkalarına devretmiştir.

Mahallemizin sokak ve caddelerinin büyük kısmı yıkıntılarla kaybolmasına rağmen isimlerini yazmakta fayda vardır derim.  Redif Kışla Caddesi, Hacı Bektaş Caddesi, Mut Yolu Caddesi, Değirmenyolu Caddesi.. Sokakları; Tolamankuyu Sokak,Topal Emin Sokak, Boklu Sokak,  Sağırlar Sokak,  Efe Dayı Sokak, Kışla Çıkış Sokak, Çayırlık Sokak, Aşıkçılar Sokak, İpek Sokak, Çayırlık Meydanı, Tolamankuyu Meydanı,Saylar Meydanı, Harman Yeri Meydanı, Siyahser Mahallesi, Bulgurhaneler Yolu, Canavar Çıkmaz Sokak, Hacı Bektaş Sokak, Gölleri Yolu ve Sokağıdır.

Bu sokaklarda aşağı yukarı mahalle çocukları olarak top oyunlarını çikinin Emin amcanın sokağında uzun eşek, kapmaca, saklambaç, ip atlama, taş oyunu, aşık oyunu, körebe, köşe kapmaca gibi oyunları da mahallenin meydanlarında bağırır çağırır çığlıklar kavgalar küsmeler oyun bozmaları gibi vakalarla devam eder giderdi. Ama bütün bunların yanında az da olsa ailelerin bile hasta kadınların az kavgaları da olmaz değildi sonunda işte bunlar çocuk ya biz neyiz deyip barışılır ve komşuluk ilişkilerde devam eder giderdi.

Hey gidi o günlerin çocukları anaları babaları ve büyükleri neredesiniz. Gelin de Sakabaşı Mahallesi'nin şimdiki yaşamını görün.. Sizler nur içinde yatınız büyüklerimiz.