Uludağ’da ayıyı eliyle beslemek istedi: Ölümden döndü
Uludağ’da ayıyı eliyle beslemek istedi: Ölümden döndü
İçeriği Görüntüle

Anayasa ve Kanunlarla Belirlenmiş Şartlar Var

Türkiye Cumhuriyeti Anayasası’na göre, bireylerin mülkiyet hakkı temel hak ve özgürlükler arasında yer alıyor. Ancak bu hak, mutlak değil. Toplumun genel çıkarlarını ilgilendiren özel durumlarda, mülkiyet hakkına yasal sınırlar çerçevesinde müdahale edilebiliyor.

Kamulaştırma: En Yaygın Uygulama

Devletin kişisel mülkiyete müdahalesi çoğunlukla kamulaştırma yoluyla gerçekleşiyor. Kamulaştırma, kamuya hizmet amacı taşıyan projeler için ihtiyaç duyulan taşınmazların, bedeli ödenerek devlet tarafından yasal yollardan edinilmesidir. Bu işlem, Kamulaştırma Kanunu kapsamında yürütülür ve mal sahibi için maddi karşılık zorunludur.

El Koyma: Sadece Olağanüstü Durumlarda

Bir mülkün bedelsiz ya da izinsiz şekilde devlet tarafından alınması, yalnızca olağanüstü haller gibi istisnai durumlarda gündeme gelir. Örneğin:

  • Afet zamanlarında (deprem, sel, savaş) geçici el koyma mümkündür.
  • Ceza hukuku kapsamında suç unsuru taşıyan mallara mahkeme kararıyla el konabilir.
  • Vergi ya da borç ödememe durumlarında ise icra yoluyla mülke geçici tedbir veya haciz uygulanabilir.

Bu gibi müdahalelerde bile devletin, hukuk kuralları çerçevesinde hareket etmesi zorunludur. Hukuki dayanağı olmayan el koyma işlemleri, hukuk devleti anlayışıyla bağdaşmaz ve yargı süreciyle geçersiz kılınabilir.

Kaynak: HATİCE KÜBRA SARI