Türkiye’de GSM operatörlerinin tarifelerine son iki yılda uyguladığı %500’ü aşan zamlar, mobil iletişim hizmetlerini neredeyse beş katına çıkardı. Bu durum, vatandaşların ekonomik yükünü artırarak büyük tepki topladı. 2019’da başlayan kademeli fiyat artışları, 2023 sonlarında zirveye ulaşarak 265 TL’lik faturaların 1200 TL’ye çıkmasına neden oldu.

Ekonomik Kriz ve Yükselen Fiyatlar

Küresel ekonomik durgunluk ve Türkiye'deki yüksek enflasyon, GSM operatörlerinin tarifelerine büyük zamlar yapmasına zemin hazırladı. Pandemi sonrası artan döviz kurları ve enflasyon, mobil iletişim gibi temel hizmetlerde fiyatların hızla yükselmesine neden oldu. Bu yüksek artışlar, vatandaşların iletişim hakkını tehdit ediyor ve telefon hattına sahip olmayı lüks haline getiriyor.

Gsm Operatorlerinden 500U Asan Zam Vatandasi Isyan Ettirecek2

Operatörlerin Savunmaları ve Kamu Tepkisi

GSM operatörleri, zamların artan maliyetler ve teknolojik altyapı yatırımları gibi nedenlerle yapıldığını savunsa da, bu gerekçeler kamuoyunu tatmin etmiyor. Kullanıcılar, denetim eksikliği ve operatörlerin piyasa hakimiyetini kötüye kullandığını öne sürüyor. Ayrıca, büyük operatörler arasındaki zayıf rekabetin de bu yüksek zamların önünü açtığı belirtiliyor.

Gsm Operatorlerinden 500U Asan Zam Vatandasi Isyan Ettirecek3

Alternatif Arayışlar ve Devlet Müdahalesi

İlk Defa Ev Alacaklara Devlet Desteği Nedir? İlk Defa Ev Alacaklara Devlet Desteği Nedir?

Sosyal medyada ve diğer platformlarda, vatandaşlar daha uygun fiyatlı alternatifler arayışına girmiş durumda. Ancak Türkiye’de mevcut alternatiflerin sınırlı olduğu ve yurt dışı sanal hat çözümlerinin yüksek maliyetler ve düzenleyici kısıtlamalar nedeniyle yeterli çözüm sunmadığı ifade ediliyor. Bu bağlamda, Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu’nun (BTK) operatörlerin fiyat politikalarını daha yakından denetlemesi gerektiği vurgulanıyor.

Gsm Operatorlerinden 500U Asan Zam Vatandasi Isyan Ettirecek1

Toplumsal Etkiler ve İletişim Hakkı

GSM tarifelerine yapılan bu büyük zamlar, sadece ekonomik bir yük değil, aynı zamanda vatandaşların temel iletişim hakkını da tehdit eden bir gelişme olarak değerlendiriliyor. Düşük gelirli bireyler için mobil iletişim hizmetlerinden kopma riski artarken, bu durumun toplumsal etkilerinin derinleşmesi bekleniyor. Kamuoyunda, devletin bu alanda düzenleyici ve dengeleyici bir rol üstlenmesi gerektiği yönünde talepler artıyor.

Kaynak: HABER MERKEZİ