Yangının ardından bölgede ağaçlandırma çalışmalarının önümüzdeki yıl başlayacağı belirten Prof. Dr. Arıcak, yangının yaklaşık 2 bin 200 futbol sahası büyüklüğündeki geniş bir ormanlık alanı tahrip ettiğini ifade ederek, "Ormanlar sadece ağaç ve hayvanlardan oluşan alanlar değil; aynı zamanda okyanuslardan sonra en büyük karbon yutaklarıdır. Bu nedenle bu kadar büyük bir alanın yanması, iklim değişikliğiyle mücadelemizi olumsuz etkiliyor" dedi.

Yangının ardından bölgedeki zararların tespiti için çalışmaların yapılacağını belirten Arıcak, "Yanan alanlarda kalan ağaçlar sanayi odunu, yakacak odun ve diğer ürünler olarak ekonomiye kazandırılacak. Bir yıl içinde ise fidan dikimi ve tohumlama çalışmaları başlayacak" şeklinde konuştu.
Arıcak ayrıca, yangının sadece ağaçları değil, toprak yapısını ve yaban hayatını da olumsuz etkilediğine dikkat çekerek, "Yangın sonrası toprak asitliliği artıyor, su tutma kapasitesi azalıyor ve erozyon riski yükseliyor. Ancak zamanla toprak kendini toparlayacak" dedi.

Ormanların yeniden yeşermesinin uzun bir süreç olduğunu vurgulayan Arıcak, "Bu alanlarda 10 yıl içinde yeniden orman örtüsünü görebiliriz, ancak tam anlamıyla ekosistem oluşması yaklaşık 100 yıl sürecek. Yangın doğanın bir parçası olsa da, kontrolsüz yangınlar ciddi tahribata yol açıyor" ifadelerini kullandı.
Son olarak yangınların yüzde 90’ının insan kaynaklı olduğunu hatırlatan Prof. Dr. Arıcak, vatandaşlara yaz aylarında ormanlarda daha dikkatli olmaları çağrısında bulundu: "Unutmayalım ki, bugün yanan bir ormanın tekrar doğasıyla buluşması uzun yıllar alıyor. Bu zamanı kaybetmemeliyiz."





