Lale soğanları türlerine bağlı olarak Eylül - Kasım aylarında dikimleri yapılır. Çiçeklenme zamanı olarak da yine türlere bağlı olarak Şubat - Mayıs aylarıdır.

Halen binlerce tür olmasına karşılık her yıl yeni varyeteler üretilmektedir. Bu konuda Hollanda gerek üretim gerekse ticaretinde söz sahibidir ve tekel durumundadır. Lale soğanlarının tüm varyetelerine bakıldığında orijinlerinin Orta Asya ve Ön Asya olduğu görülmektedir. Üretilen yeni melez türlerde; yeni renk tonları, yeni formlar, farklı çiçeklenme periyotları ve daha dayanıklı ve uzun süreli çiçek açabilecek özellikler geliştirilmektedir. Ancak ticari olarak piyasada bulunan müdahale edilmemiş türlerde ise en doğal halleri ile üretilmeye çalışılmaktadır.
Melez türlerdeki diğer bir özellikte ticari kaygılardan ötürü soğanların bir sonraki yıllarda üreme özelliği kilitlenmektedir Lale soğanları yumrulama şeklinde üremektedir. Bu şekilde mutasyona uğrayan lale soğanları müdahale edilmeksizin de mutasyona uğrayabilmekte kalitelerinde farklılıklar oluşabilmektedir.

Lale türleri çiçek açma periyotları, formları ve orijinleri göz önüne alınarak aşağıdaki türlerden bahsedebiliriz:

Erkenci laleler,
Duble çicekli erkenci laleler,
Darwin hybritleri,
Geç açan laleler,
Geç açan duble laleler,
Greigi laleleri (melez)
Parrot laleler,
Zambak tipi laleler,
Yukarıdaki türlere göre kullanılacak alanların özellikleri göz önüne alınarak temin edilir. Her türün kendine has özelliği vardır. Fiyat aralıkları da buna göre değişmektedir.

NE ZAMAN DİKİLMELİ ?

Çiçek soğanları ilkbaharda çiçeklenen güz soğanları ve yazın çiçeklenen yaz soğanları olarak ikiye ayrılırlar. Güz soğanları yaşadığımız yerin iklim koşullarına bağlı olarak dikim zamanlarında farklılık gösterebilir. Soğuk iklime sahip yerlerde Eylül ile Kasım ayları arasında, ılıman iklime sahip olan yerlerde Ekim ile Ocak ayları arasında dikilebilirler. İlk dondan sonra toprağın rahatlıkla işlenebilir olması dikim için idealdir. Yaz soğanları ise Mart -Haziran ayları arasında dikilebilir. İklim soğuk ise yaza doğru, sıcak ise Mart ayından itibaren dikilebilirler.

TOPRAK YAPISI NASIL OLMALI ?

Toprağın iyi drene olması dikkat edilmesi gereken en önemli noktadır. Unutmamak gerekir ki ne dikerseniz dikin toprağın iyi işlenmiş olması her zaman çok önemlidir. Bu sadece dikimi kolaylaştırmakla kalmaz aynı zamanda soğanların yeni köklerinin iyi bir başlangıç yapmalarına da yardımcı olur. Drenajın sağlanmış olması şartıyla soğanları saksılara da dikebilirsiniz.
Tüm toprak türleri çiçek soğanları için uygundur. Ancak çiçeklerin bol ve canlı olması ve çürümeden birkaç yıl kullanılması isteniyorsa, besin değeri yüksek, fiziksel özellikleri ideal olan hazır torflarla karıştırılmış ortamda yetiştirilmelidir. Genel kullanım torfları ise bu ihtiyaca fazlasıyla cevap verecek niteliktedirler.
Aşırı ıslak toprak sorun yaratabilir. Toprağın dikimden önce iyice çapalanması gereklidir. Aşırı killi toprak üst tabakaya torf ve gübre ilave edilerek uygun hale getirilir.

GÜBRELEME

Genel olarak çiçek soğanları ayrıca bir gübrelemeye ihtiyaç göstermezler çünkü soğanlı bitkiler kendi gıda rezervlerini bünyelerinde depolarlar. Ancak daha uzun ömürlü ve daha zengin çiçeklenme için özel soğan gübresi ile çiçeklerinizin daha uzun ömürlü ve daha canlı renkli olmalarını sağlayabilirsiniz.
Eğer çiçek soğanlarınız birkaç yıl toprakta bırakılacaklarsa sonbaharda toprağın yavaş yarayışlı gübre ile beslenmesi önerilir. Bu ilave gıda soğanlarınızın gelecek ilkbaharda sağlıklı bir şekilde çiçeklenmeleri için gerekli gücü toplamasına yardımcı olur. Bu gübreleme her yıl tekrarlanmalıdır.

SOĞANLAR NEREYE DİKİLMELİ ?

Genellikle bahçenin herhangi bir yerine (güneşli, gölgeli, yarı gölgeli alanlar, bordürler, teraslar, çitlerin etrafı veya ağaç altlarına vb.) dikilebilirler. Boyları kısa olanları önlerinde görüntülerini kapatacak herhangi bir engel olmaksızın, uzun boylu soğanları ise duvar önlerine veya bordürlerin arka kısmına gelecek şekilde dikilmeleri önerilir.

SOĞANLARIN DİKİM DERİNLİĞİ

Soğanların dikim derinlikleriyle ilgili genel kural, soğanın boyunun iki katı derinliğe dikilmeleri gerektiğidir. Daha açıklayıcı olmak gerekirse, örneğin soğanın çapı 16 cm ise soğanı yaklaşık 30 cm derinliğe, çapı 5 cm ise yaklaşık 10 cm derinliğe dikmeniz önerilmektedir. Dikim derinlikleri soğan paketleri üzerinde ayrıca belirtilmektedir.

DİKİM ARALIKLARI NE KADAR OLMALI ?

Küçük canlı çiçek soğanları birbirlerine oldukça yakın yaklaşık 10ar cm aralıklarla daha büyük canlı soğanlar ise yaklaşık 12-13 cm aralıklarla dikilebilirler. Çok daha belirgin bir renk cümbüşü yaratmak istenilirse soğanları daha yakın, hatta birbirlerine neredeyse değecek kadar yakında dikebilirsiniz.

SOĞANLAR NASIL DİKİLMELİ ?

Soğanlarınızı dikmeye başlamadan önce birbirlerine uygun aralıklarla yere dizmeniz önerilir. Bir mala veya soğan dikim aleti yardımıyla toprakta uygun derinlikte çukur açtıktan sonra büyüme tarafları yukarı gelecek şekilde yerleştirilmelidir. Daha sonra delikler toprakla doldurulup hafifçe bastırılmalıdır.
Eğer çok miktarda soğan dikilecek ise tüm dikim alanını önceden kazarak dikime hazırlamak çok daha pratiktir. Daha sonra dikeceğiniz soğan ve yumruları uygun derinliklere, birbirlerine uygun aralıklarla topraktaki yerlerine yerleştirebilir ve delikleri açarken çıkarttığınız toprakla üzerini örtebilirsiniz.

TOPRAK YAPISI NASIL OLMALI ?

Eğer yağmur yağmıyorsa, dikimden hemen sonra soğanları sulamanız önerilir. Soğanlar ıslak toprakta daha çabuk kök oluşturacaklardır ki bu da bitkinin bundan sonraki gelişimi için çok önemlidir.
Soğanların çiçeklenmeye başlamalarına kadar olan süre boyunca yağacak olan kış ve ilkbahar yağmurları geri kalan su ihtiyacını gidereceklerdir. Ancak eğer kışın da kuru iklime sahip olan bir bölgede yaşıyorsanız, belirli aralıklarla sulamanız gerekecektir. Kısacası toprağın kurumasına izin verilmemelidir.

DİKİM SONRASI İHTİYAÇLAR NELERDİR ?

Güz soğanlarının yapraklardan veya samandan oluşmuş koruyucu bir örtüye pek ihtiyaçları yoktur. Bununla birlikte eğer yaşadığınız bölge çok soğuk olup sürekli don yaşanıyorsa veya kış şartları çok şiddetliyse ve eğer soğanlarınız erken dikildiyse, ölü yapraklarla yada saman ile 10cm kalınlığındaki bir koruyucu tabaka soğanlarınızı donmaktan koruyacaktır.
Soğanların pek çoğu aynı zaman da "çok yıllık" bitkiler olduklarından toprakta yerlerinde bırakılabilirler ve böylece bir sonraki sene de çiçeklenecektir.

ÇİÇEKLENME BİTİMİ

Son aşamada çiçek tohumları oluşmadan önce kafalarını kesiniz. Daha sonra, yapraklarda tamamen solunca soğanları sökerek temizleyiniz. Aynı saksıyı kışlık bir bitki ekmek için acilen boşaltmanız gerekiyorsa, yapraklar solmaya başladığında soğanları yaprakları ile birlikte itinalı bir şekilde bahçenizde gölge, serin ve rutubetsiz bir yerde bir sonraki dikim mevsimine kadar bekletiniz.
Ancak lale soğanları çiçeklenme bitiminden sonra toprakta bırakılmamalıdır, aksi halde çürürler. Topraktan çıkartılıp serin, kuru ve gölge bir yerde saklanmalıdır.
Yaz soğanlarının da pek çoğu "çok yıllık" bitkilerdir. Örneğin Dalya her sene daha fazla sayıda çiçeklenme yapar. Soğan paketlerinin arkasında dikim derinliğiyle ilgili dikim ve çiçeklenme zamanlarını gösteren şemalar vardır.
Bunlardan yararlanarak her soğanın uygun dikim koşullarını sağlayabilir. Bulunduğunuz mevsime göre uygun soğanı dikebilirsiniz. Tablolarla ilgili kullanım bilgilerini aşağıdaki örneklerde görebilirsiniz.

LALENİN SİSTEMATİKTEKİ YERİ, ANAVATANI

Monokotiledonlar sınıfından, Liliiflorae (liliales) takımından, Liliaceae familyasından Tulipa gesneriana Latince adlı lale, sert kahverengi bir kabukla örtülü armudi formlu bir çiçek soğanıdır.
Anadolu'nun dağlık bölgeleri, Kafkasya, Himalayalar'ın 4000 m ye kadar olan yüksekliklerinde, yani yazın kuru ve sıcak, kışın soğuk ve nemli geçen iklime sahip bölgelerde doğal olarak yetişir.
Doğal laleler arasında yapılan melezlemeler sonucu bir çok yeni çeşitler elde edilmiştir. Elde edilmiş 5000 in üzerinde lale varyetesi mevcuttur. Kültür varyetelerinin sınıflandırması, çoğunun orijinlerinin belli olmaması nedeniyle yapılamamaktadır. Kültür varyeteleri çoğunlukla diploid (2n=24) olup arada triploid ve tetraploidlerede rastlanmaktadır.

Editör: Nejla KOÇ