Doğanın en ilginç memelilerinden biri olan kangurular, sadece Avustralya ve çevresine özgü bir yaşam formuna sahip. Arka ayaklarının gücüyle zıplayarak hareket eden bu hayvanlar, doğada karşımıza çıkan diğer türlerden birçok yönüyle ayrılıyor. Ancak onlardan bahsedildiğinde akla ilk gelen ve belki de en dikkat çeken özellik, yavrularını karın bölgesindeki keselerde taşımaları.
Yavruya Özel Taşıma Sistemi
Dişi kanguruların karın alt kısmında yer alan ve “kese” olarak bilinen özel yapılar, yavruların hem korunmasını hem de gelişimini sağlıyor. Henüz doğumdan sonra oldukça küçük ve gelişmemiş halde olan yavrular —yani joeyler— doğrudan bu keseye yerleşerek burada büyümeye devam ediyor. Bu özellik, kanguruları yalnızca zıplayan bir hayvan olmaktan çıkarıp, keseli memeliler (Marsupial) sınıfının en simgesel üyelerinden biri haline getiriyor.
Zıplayarak Yol Alan Güçlü Bacaklar
Kanguruların anatomisinde özellikle arka bacakları büyük, güçlü ve kaslı, bu sayede uzun mesafeleri zıplayarak kat edebiliyorlar. Ön bacakları ise oldukça kısa ve sadece destek amaçlı kullanılıyor. Dengeyi sağlamak içinse kalın ve kuvvetli bir kuyruğa sahipler. Bu kuyruk, hareket esnasında yere temas etmese de hayvanın duruşunu ve zıplama yönünü kontrol etmesinde hayati rol oynuyor.
Boyları 2 Metreyi Aşıyor
Kanguruların boyutları türlerine göre ciddi farklılık gösteriyor. En küçük türleri neredeyse tavşan boyutundayken, en büyük bireylerin boyları 2 metreyi geçebiliyor ve ağırlıkları 90 kilograma kadar çıkabiliyor. Ortalama yaşam süreleri ise doğada 4 ila 6 yıl arasında değişirken, bazı bireyler 20 yılı aşkın süre yaşayabiliyor.
Otçul Beslenme Tarzı
Kanguruların tamamı bitkilerle besleniyor. Ot, yaprak ve çeşitli bitki örtüsüyle beslenen bu hayvanlar, Avustralya ekosisteminin doğal otçul dengesini koruyan önemli canlılar arasında yer alıyor.
Avustralya’nın Sembolü
Kanguru, yalnızca bir hayvan türü olmanın ötesinde, Avustralya’nın ulusal simgelerinden biri olarak kabul ediliyor. Ülkenin resmi armalarında ve çeşitli kurumlarının logolarında kanguru figürüne sıkça rastlanıyor. Bunun yanında, Aborjin kültüründe de kanguru, hem et kaynağı hem de kültürel bir simge olarak geçmişte önemli yer tutmuş durumda.
Altı Ana Tür Bulunuyor
Bilimsel sınıflandırmaya göre kangurular, Latince’de “büyük ayaklı” anlamına gelen Macropodidae familyasına ait. Günümüzde altı ana tür altında sınıflandırılıyorlar: Kızıl kanguru, doğu gri kangurusu, batı gri kangurusu, antilop kangurusu, bayağı wallaroo ve kara wallaroo.
