Prof. Dr. Mıstık, grip mevsiminin etkili olduğu şu dönemde, başta H1N1 virüsü olmak üzere, grip ve solunum yolu enfeksiyonlarının hızla yayıldığını ve bu durumun ciddi sağlık sorunlarına yol açabileceğini belirtti. H1N1 virüsünün, domuzlarda bulunan grip virüsleri ile insan grip virüslerinin genetik alışverişi sonucu ortaya çıktığını ifade eden Mıstık, Türkiye’de grip vakalarında hafif bir artış gözlendiğini söyledi.
Virüs Yayılmaya Devam Ediyor
Domuz gribi belirtileri arasında yüksek ateş, öksürük, boğaz ağrısı, baş ağrısı, vücut ağrıları, yorgunluk ve gözlerde kızarıklık gibi şikayetlerin olduğunu belirten Prof. Dr. Mıstık, hastalığın genellikle öksürük ve hapşırık yoluyla yayıldığını, ayrıca kapı kolları ve musluklar gibi yüzeylerin de virüsün bulaşmasında önemli bir rol oynadığını vurguladı.
Erken Müdahale Hayati Öneme Sahip
Prof. Dr. Mıstık, domuz gribi tedavisinin ilk 48 saat içinde başlanması gerektiğini, bu dönemde erken müdahale ile semptomların hafifletilebileceğini ancak hastalığın yan etkilerinin önlenemeyeceğini söyledi. Grip belirtileri görülen kişilerin vakit kaybetmeden sağlık kuruluşlarına başvurmasının önemli olduğunu belirten Mıstık, hastaların istirahat etmeleri, dengeli beslenmeleri ve bol sıvı tüketmeleri gerektiğini ifade etti.
Aşı ve Hijyen En Etkili Korunma Yöntemleri
Prof. Dr. Mıstık, gripten korunmanın en etkili yolunun aşı olduğunu belirterek, domuz gribinin de yer aldığı dörtlü grip aşısının her yıl grip mevsimi başında, Ekim ve Kasım aylarında yapılması gerektiğini vurguladı. Ayrıca, kişisel hijyenin de koruyucu olduğunu söyleyen Mıstık, kalabalık yerlerde maske takmanın, elleri sık sık yıkamanın ve hasta kişilerle temastan kaçınmanın da gribe karşı alınabilecek önlemler arasında olduğunu hatırlattı.
Solunum yolu enfeksiyonlarından korunmak için erken müdahale, aşılama ve hijyen önlemleri büyük önem taşıyor. Özellikle risk altındaki grupta yer alan bireylerin daha dikkatli olması gerektiği belirtiliyor.