Karaman’da ambulans şoförlerinin zorlu eğitimi Karaman’da ambulans şoförlerinin zorlu eğitimi

Kaldırımlar, bir kentin gelişmesini gösterirmiş. Bizim kentte durum hiç de yüz ağartıcı değil. Bugün yapılıyor, yarın dökülüyor. Kurallar hasır altı edilmiş. Çoğu kaldırım işgal altında. 

Belediye otobüslerini ne siz sorun, ne ben anlatayım diyeceğim ama dilim varmıyor. Söylemeliyim: 160 bin nüfuslu kentin epi-topu 38 otobüsü varmış. Soğutucu (klima) pek çoğunda çalışmıyor. Birkaçı onarım görmüş o kadar. Hatlar araç yokluğundan uzun mu uzun. Aşırı yolcu alındığından -alınmak zorunluğundan- aracın içi mahşer yeri. Kektemsi koku dört bir yana sinmiş. Birkaç durak isminden başka duraklar isimsiz. Yolcu durağını bilemediğinden şaşkın.

Yolların durumu berbat desem abartmış olmam. Çukurlar, kaymakam frenleri adım başı. Araçlar kimi zaman hopluyor, kimi zaman zıplıyor. Trafik lambaları olmaları gereken yerlerde yoklar. 

Bir gün, Karamanoğlu Mehmet Bey kitaplığına gitmek için 5 numaralı otobüse bir dostla gitmek talihsizliğine uğradık. Yol git Allah git bitmedi. Sanırım tüm kenti gezdik. Nerdeyse Mut’a gidiyoruz sandık. Dostum tövbe etti 5 numaralı otobüse binmeye. 

Yukarıdaki yazıyı yazdıktan sonra, öğleyin Belediye İş Hanındaki durağa gittim. 5-7-9-11 numaralı otobüslerden birine binip Ak-Tekke parkına gidecektim. Orada bekleyenlere katıldım. Ne denli beklediysek de otobüs gelmedi. Sıcak dört yanımızı sarmıştı. O zaman Kristof Kolomb usuma geldi. O hep batıya gidip, Hindistan’ı bulacaktı. Şanssızdım. Batıya giden araçta bulamadım. “Demokrasilerde çare tükenmezmiş” S. Demirel’e uyup, otogara giden minibüse binip yola düştüm. Durakta bekleyen yolcular kızgınlıkla söyleşilerken ben otogara vardım. Oradan da bir otobüse binip parka gelebildim. “Erişirmiş menzili maksuduna” denir ama, bir de benim başıma gelenler, pişmiş tavuğun başına gelmemiştir. Saat başı otobüs kaldırılması işin tuzu-biberi. Saat aralarının düşürülmesi gerekir kanısındayım. 

Herkese “hayırlı yolculuklar”

Kaynak: Cemil Arif