Orman Kanunu ve bazı kanunlarda yapılan değişiklikle, “Tarımsal üretim planlaması, gıda güvencesi ve gıda güvenliğinin temin edilmesi, verimliliğin artırılması, çevrenin korunması ve sürdürülebilirliğin tesis edilmesi için Bakanlıkça belirlenen ürün ve ürün gruplarının üretimine başlanılmadan önce izin alınır. Bakanlık, arz ve talep miktarları ile yeterlilik derecesini dikkate alarak hangi ürün ve ürün gruplarının üretileceği ile tarım havzası veya işletme bazında asgari ve azami üretim miktarlarını belirler” hükmü getirilmişti. Bunun uygulanması için sırasıyla uyarıda bulunma, beş yıl süreyle destek programlarından yararlandırmama, idari para cezası gibi tedbirler belirlendi. Bu düzenlemeyle planlı üretime geçilmesi, stratejik ürünlerde arz güvenliğinin korunması, hasat döneminde üreticilerin pazarlama gibi bir sorunla karşı karşıya kalmamalarının sağlanmasının iyi bir uygulama olduğu belirtilen raporda, değişiklikle ilk defa üretim planlaması ya da planlı üretimin yasal zemininin oluşturulmasının önemi aktarıldı.

Raporda, su varlığına göre tarım yapılması hedefinin ortaya konmasının değerli bir yaklaşım olduğu belirtildi. Bu hedef için bütüncül bir yaklaşımla su kanununun çıkarılması, havzalar arası su transferi konusunun tarımsal bir öncelik olarak çok güçlü bir şekilde ele alınması, sulama kooperatifi ve sulama birliği alanlarında alt yapılarının ivedi olarak rehabilitasyonu, arazi toplulaştırma hizmetlerinin tamamlanması, tamamen basınçlı sulama sistemlerine geçilmesi, sulama sistemlerinin dijitalleştirilmesi ve otomasyonun sağlanması konusunda gerekli çalışmaların yapılmasının önemli olduğu kaydedildi. Sözleşmeli üretimle ilgili yapılan değişiklik, yıllardan beri sınırlı gelişme kat edilen, üretim planlamasının önemli bir aracı olan sözleşmeli üretimin hukuki zeminini oluşturması, özellikle uyuşmazlıklarda arabulucuya başvurma şartı ile basit yargılama usulünü ortaya koyması ve güçlü destek mekanizması ile gelişimine ve yaygınlaşmasına önemli katkı sağlayacağı belirtildi. Ayrıca pazarlama sorunlarının da sözleşmeli üretim modelinin yaygınlaşmasına bağlı olarak büyük ölçüde ortadan kalkacağı belirtildi.

Atıl arazilerle ilgili olarak ise, “Bakanlık, mülkiyeti gerçek ve tüzel kişilerde olup, farklı sebeplerle üst üste iki yıl işlenmeyen tarım arazilerini kira geliri arazi sahiplerine olmak ve arazinin vasfının değiştirilmemesi şartıyla sezonluk olarak rayiç bedelden aşağı olmamak üzere kiraya verir” hükmüyle bir taraftan atıl arazilerin ekonomiye kazandırılması ve kamu yararına kullanılması, diğer taraftan vasfının korunmasının sağlanması hedeflendi. Kiralanan arazilerin kayıt sistemine kaydedilmesi ve kiracıların tarımsal desteklerden yararlandırılması da yıllardır süren sorunları ortadan kaldırdı. Bütün bu düzenlemeler ve bunlara bağlı çıkarılacak yönetmeliklerle her yıl üretim dışı kalan milyon hektarı bulan tarım alanlarının üretime kazandırılmasının hayati olarak görüldüğü ifade edildi.

‘Destekleme ödemelerinde Bakanlıkça belirlenen kayıt sistemleri’ hükmüne yer verilen değişiklikte; destekleme ödemelerinde ÇKS sistemi ile birlikte Bakanlıkça belirlenen kayıt sisteminin ele alınması, tapu veya mülkiyete dayalı kayıt yerine üretimin yapıldığı tüm alanların kayıt altına alınarak bu alanların desteklemelerden yararlandırılmasına imkan tanınmasının sağlandığı belirtildi. Kayıt sisteminde dijitalleşmenin de yeni uygulamayı kolaylaştırması ve pratikleştirmesi açısından önemli bir adım olduğu vurgulandı.

Türkiye’de lif ve tohum üretimi gayesiyle izinli üretime tabi keneviri kanun değişikliği ile ilaç etken maddesi amacıyla da “çiçek ve yaprakları” üretilebilme imkanı geldi. Haşhaş üretimi ve işlenmesinde önemli birikim ve deneyime sahip olan TMO kontrolünde gerçek ve tüzel kişilere üretim yaptırılabilecek olmasının kenevir üretiminin tüm aşamalarını etkin bir şekilde kontrol edilmesini sağlaması açısından önemli bir adım olduğu belirtilen raporda, haşhaş üretim ve işlenmesinde önemli birikim ve deneyim kazanmış olan Toprak Mahsulleri Ofisine bu maksatla görev verilmesinin muhtemel amaç dışı kullanım risklerini minimize ederek, üretimin tüm aşamalarının etkin bir şekilde kontrolü ve izlenmesine imkan vermesinin önemli bir adım olduğu kaydedildi.

Yasa değişiklikleriyle orman köylüsünün güçlendirilmesini sağlayacak adımların atılması için yasal zeminin oluşturulmasının orman köylülerinin gelirini artıracağı ifade edildi.