Merkezi Trabzon’da bulunan Oltan Köleoğlu Enerji’ye ait Karaman’daki Biyokütle Enerji Santrali, ICCI Uluslararası Enerji ve Çevre Fuarı ve Konferansı’nda Biyokütle Enerji Santralleri kategorisinde birincilik ödülüne layık görülmüştü. Ancak son dönemde, tesisin baca filtrelerindeki arızalar, yoğun siyah duman çıkışı ve aşırı su tüketimi nedeniyle çevre ve insan sağlığına verdiği zarar iddiaları, bu prestijli ödülün anlamını sorgulatıyor.
Karaman Ziraat Odası Başkanı Mehmet Bayram, Sudurağı’nda faaliyet gösteren biyokütle enerji tesisinden çıkan yoğun siyah dumanların çevre ve insan sağlığı üzerinde ciddi risk oluşturduğunu açıkladı.
Bayram, tesisin baca filtrelerinin ya devre dışı bırakıldığını ya da arızalı olduğunu belirterek, “Başlangıçta beyaz dumanlar yayılırken, artık yoğun siyah duman çevre kirliliğini gözler önüne seriyor.” dedi.
Mısır sapı, balya ve odun gibi organik atıkların yakılmasıyla enerji üreten tesisin, filtre sistemlerini çalıştırmaması veya arızalı olması nedeniyle çevreye zarar verdiğini vurgulayan Bayram, “Sudurağı, Karaman’ın verimli toprakları ve temiz havasıyla bilinen önemli bir bölgesi. Bu tesisin çevreyi kirletmesi kabul edilemez.” ifadelerini kullandı.
Karaman Ziraat Odası Başkanı Mehmet Bayram, tesisin filtre sistemlerinin ya devre dışı bırakıldığını ya da yetersiz çalıştığını belirterek yetkililere acil müdahale çağrısında bulundu. Böylesine prestijli bir ödül alan tesisin yarattığı çevre sorunları, biyokütle enerji üretiminin sürdürülebilirlik iddialarını da yeniden gündeme getiriyor.
Yetkililere Acil Müdahale Çağrısı
Mehmet Bayram, tesisin faaliyetlerinin sıkı denetim altına alınması ve çevre standartlarına uygun hale getirilmesi için yetkilileri acilen göreve davet etti. “Sudurağı’nın verimli topraklarına, temiz suyuna ve temiz havasına zarar vermeden halk sağlığını korumak hepimizin ortak sorumluluğudur.” diyen Bayram, Karaman’da kuraklığın had safhada olduğunu hatırlatarak, doğaya zarar veren projelerin yakından takip edilmesi gerektiğini vurguladı. Bu nedenle Karaman Valisi Mehmet Fatih Çiçekli ve Çevre, Şehircilik İl Müdürlüğü’nü bu konuda görev almaya çağıran Bayram, “Bölgedeki çevre sorunlarının çözüme kavuşturulması için devlet kurumlarının iş birliği içinde hareket etmesi şart. Aksi takdirde doğal kaynaklarımız hızla tahrip olacak ve gelecek nesillere yaşanabilir bir çevre bırakmak imkânsız hale gelecektir.” dedi.
Ayrancı yolu üzerindeki biyokütle enerji tesisinden çıkan yoğun siyah dumanın sosyal medyada paylaşılan görüntüleri sonrası bölge halkı ve çevre örgütleri arasında endişeler daha da arttı. Tesisin sadece havayı kirletmekle kalmadığı, aynı zamanda tesis içindeki su kuyularının yıl boyunca sürekli çalışarak bölgede ciddi su tüketimine yol açtığı ortaya çıktı. Kuraklığın had safhada olduğu Karaman’da, bu yüksek su kullanımı su kaynakları üzerinde büyük baskı yaratıyor. Harcanan ve boşa giden su miktarına dair henüz resmi bir açıklama yapılmamış olması, bölge halkının tepkisini artırırken, uzmanlar tesisin su tüketiminin derhal denetlenmesi gerektiğini vurguluyor. Bu gelişmeler, tesisin çevreye verdiği zararların kapsamının sadece hava kirliliği ile sınırlı kalmadığını gösteriyor.
Organik atıkların enerjiye dönüştürülmesiyle elde edilen yenilenebilir bir enerji türü olan biyokütle enerji, tarım atıkları, odun, mısır sapı, hayvansal gübre ve bitkisel artıklar gibi biyolojik kaynakların biyokimyasal veya termokimyasal işlemlerle elektrik, ısı veya biyoyakıt haline getirilmesi esasına dayanan bir sistem.
Fosil yakıtların aksine çevre dostu ve sürdürülebilir olarak kabul edilen biyokütle enerjide, enerji tesislerinde kullanılan baca filtreleri ve arıtma sistemlerinin etkin çalışması büyük önem taşır. Filtrelerin devre dışı kalması ya da yetersiz işletilmesi durumunda, tesislerden yoğun duman ve kirletici gazlar atmosfere salınarak çevre ve insan sağlığı tehdit edebilir. Bu nedenle, biyokütle enerji üretiminin çevre standartlarına uygun olarak yürütülmesi gerekmektedir. Ancak Ayrancı yolu üzerinde bulunan bu tesisin filtre sistemlerini çalıştırmaması ya da arızalı olması nedeniyle çevre kirliliğine yol açması, bu alanda daha sıkı denetim ve teknolojik yatırımlar yapılmasının gerekliliğini bir kez daha ortaya koydu.





