Prof. Dr. Akbaş’a göre, boşanma sonrası yaşanan içsel kırılmalar, bireyleri dış görünüşlerinde değişiklik yapmaya ve kendilerini yeniden inşa etmeye itiyor. İnsanların hem duygusal hem de fiziksel olarak kendilerini yenileme ihtiyacı duyduklarını aktaran Akbaş, "Aynaya baktığında mutlu olmak isteyen kişiler, yüzlerini gençleştirerek kendilerini daha güçlü hissetmek istiyor" dedi.
Tecrübeleri doğrultusunda ilginç olaylarla da karşılaştığını aktaran Akbaş, bir erkek hastasının boşanma sonrasında yüz gençleştirme talebiyle geldiğini ve bunun gerekçesini “Eşim beni terk ederken yaşlı ve çirkin olduğumu söyledi. Bu sözler beni derinden etkiledi” şeklinde dile getirdiğini aktardı. Bir diğer örnekte ise, yurt dışından gelen bir kadın hastanın ameliyat sonrası anesteziden uyanırken, geçmişte eşinden gördüğü baskı nedeniyle “Seni boşayacağım” diye bağırdığını ifade etti. Prof. Dr. Akbaş, bu vakaların estetik cerrahinin sadece dış görünüş değil, aynı zamanda kişinin iç dünyasında da onarıcı bir etkisi olduğunu gösterdiğini vurguladı.
"Kendilerini Yeniden Var Etmek İstiyorlar"
Boşanmanın ardından birçok kişinin eskiyi ardında bırakıp yeni bir kimlik ve özgüvenle hayata devam etme arzusu taşıdığını belirten Prof. Dr. Akbaş, bu tür operasyonların artık yalnızca fiziksel bir değişim değil, aynı zamanda bireylerin ruhsal iyilik halleri için de önemli bir araç haline geldiğini ifade etti. Her ne kadar evli bireyler de estetik operasyonlara başvursa da, boşanma sürecinden geçenlerin bu tür ameliyatlara daha çok yöneldiğini belirtti.
