Dünya genelindeki finansal piyasalarda, ABD'nin ticaret politikalarına ilişkin umut verici gelişmelerin ve Fed’in temkinli duruşunun etkisiyle iyimser bir hava hâkim. Amerikan Merkez Bankası’nın faiz oranlarını sabit tutması ve Başkan Jerome Powell’ın yaptığı dengeli açıklamalar, yatırımcıların risk alma eğilimini artırdı.
Federal Rezerv, politika faizini mevcut seviyesinde bırakırken, Başkan Powell ekonomik belirsizliklerin arttığını ve bu nedenle para politikası adımlarında aceleci davranılmaması gerektiğini ifade etti. Özellikle artan ithalat vergilerinin fiyatlar ve iş gücü piyasası üzerinde baskı yaratabileceğini vurguladı.
Piyasa bu açıklamalara olumlu yanıt verdi. ABD borsalarında yükseliş görüldü; S&P 500, Dow Jones ve Nasdaq teknoloji endeksleri gün sonunda değer kazanarak kapandı. Teknoloji hisselerinde özellikle güçlü alımlar yaşandı. Nvidia gibi büyük şirketlerin hisseleri dikkat çekici şekilde artarken, yarı iletken endeksi de yukarı yönlü hareket etti.
ABD doları gün içinde bir miktar güçlenmesine rağmen, sabah saatlerinde hem dolar hem de tahvil piyasalarında zayıflama gözlendi. Buna karşın, altın fiyatları yatırımcıların güvenli liman arayışıyla yükseldi.
Vadeli piyasalarda da iyimserlik sürdü. ABD borsa vadeli kontratlarında yükseliş görülürken, Avrupa ve Asya’da da endeksler artı bölgede işlem gördü. Çin, Hong Kong ve Japonya borsalarında sınırlı da olsa yukarı yönlü hareketler dikkat çekti.
Öte yandan, ABD ile İngiltere arasında yeni bir ticaret anlaşmasının duyurulabileceği yönündeki beklentiler de piyasada olumlu bir hava yarattı. Bu gelişme, İngiliz sterlininin dolar karşısında değer kazanmasına neden oldu. Bazı uzmanlara göre bu tür anlaşmalar, diğer ülkelerle yapılacak benzer iş birliklerinin de önünü açabilir.
Fed’in yıl sonuna kadar faiz indirimi yapacağı beklentisi finansal piyasalarda güçlü biçimde fiyatlanıyor. Fiyat baskılarının sürmesi nedeniyle Fed’in istihdamdan çok fiyat istikrarına öncelik vereceğini düşünüyor.
