Beyazlatıcı Krem Alarmı: 4 Kişi Hastanelik Oldu
Beyazlatıcı Krem Alarmı: 4 Kişi Hastanelik Oldu
İçeriği Görüntüle

Gastroenteroloji Uzmanı Doç. Dr. Murat Keskin, mide üşütmesinin genellikle virüs, bakteri ya da parazitlerle enfekte olmuş su ve gıdaların tüketilmesiyle ortaya çıktığını belirtti ve sözlerine şöyle devam etti:

"Akut gastroenterit, mide ve bağırsak sisteminin iltihabıdır. En yaygın belirtisi ani başlayan ishaldir. Ayrıca bulantı, kusma, karın ağrısı, ateş ve halsizlik gibi şikayetler de görülebilir. Her yaş grubunu etkileyebilir; ancak özellikle çocuklar, yaşlılar ve bağışıklık sistemi zayıf olan bireylerde daha ağır seyredebilir."

Doç. Dr. Keskin, antibiyotik kullanımının her zaman gerekli olmadığını vurgulayarak, "Toplumda hâlâ ‘ishalim var, antibiyotik almalıyım’ düşüncesi yaygın. Ancak akut gastroenteritlerin çoğu viral kaynaklı olduğu için antibiyotik tedavisi genellikle gereksiz ve faydasızdır. Yanlış antibiyotik kullanımı bağırsak florasını bozabilir ve iyileşme sürecini uzatabilir." dedi.

Sıvı ve Elektrolit Desteği Tedavinin Temeli

Tedavide en önemli yaklaşımın vücudun sıvı ve elektrolit dengesinin korunması olduğunu ifade eden Doç. Dr. Keskin, "Bol sıvı tüketilmeli, gerekirse eczanelerde satılan elektrolit içeren solüsyonlar tercih edilmelidir. Ağızdan sıvı alamayan hastalarda damar yoluyla serum tedavisi uygulanabilir. Şiddetli karın ağrısı, yüksek ateş ve dışkıda kan görülmesi durumlarında mutlaka bir uzmana başvurulmalıdır." diye konuştu.

Beslenmeye Dikkat Edilmeli

Akut gastroenterit döneminde beslenmenin önemine değinen Doç. Dr. Keskin, "Yağlı, baharatlı, lifli ve sütlü gıdalardan uzak durulmalı. Pirinç lapası, haşlanmış patates, muz ve elma püresi gibi sindirimi kolay ve bağırsakları yormayan besinler tercih edilmelidir." önerisinde bulundu.

Son olarak Doç. Dr. Keskin, mide üşütmesi şikayetlerinin hafife alınmaması gerektiğini belirterek, "Basit gibi görünen bir ishal tablosu, özellikle risk gruplarında ciddi sıvı kayıplarına ve hastane yatışlarına yol açabilir. Bu nedenle erken tanı, doğru tedavi ve hijyen kurallarına dikkat etmek büyük önem taşıyor. Ellerin sık ve doğru şekilde yıkanması, güvenilir su kaynaklarının tercih edilmesi ve dışarıda yemek yerken hijyenik koşullara dikkat edilmesi koruyucu tedbirler arasındadır. Ayrıca çocuklara rotavirüs aşısı yapılması, viral kaynaklı ishallere karşı etkili bir koruma sağlar." dedi.

Kaynak: İHA