Bu düzenlemenin gerekçesi olarak, “birden fazla evi olan ailelerin çocuklarına yönelik başvuruları engelleyerek hak sahipliği konusunda adil bir dağılım sağlamak” gösterildi.
“Kendi üzerinizde ev olmasa bile, anne ya da babanızın üzerine gayrimenkul varsa başvuru yapamazsınız” ifadesiyle dikkat çeken bu politika, “her aileden en az bir kişinin ev sahibi olması” hedefini taşıdığını da belirtiyor.
Ne Değişiyor?
18–30 yaş aralığındaki gençlerin başvuru hakkı küçük bir ama önemli bir kriterle sınırlandırıldı. Ailesinde annenin ya da babanın üzerine kayıtlı bir gayrimenkul varsa, genç başvuruda bulunamayacak.
30 yaş üstü bireyler için bu kriterin geçerli olmadığı, yani “30 yaş ve üzeri kişi anne-baba üzerine kayıtlı gayrimenkul olsa da başvurabilir” ifadesi açıklandı.
Sosyal konut projelerinde hak sahibi olacak kişilerin gerçekten ihtiyaç içinde olanlar arasından seçilmesi, ve “bir ailenin birden fazla konut edinmesi” gibi durumların önüne geçilmesi hedefleniyor.
Neden Önemli?
Konut fiyatlarının yükseldiği, kredi koşullarının zorlaştığı bir dönemde bu tür sosyal destek mekanizmaları gençler için büyük fırsat yaratıyor.
Ancak getirilen kısıtlama, aileden biri gayrimenkule sahipse gençleri sistemin dışına çıkarabiliyor. Bu da “gerçek ihtiyaç sahibi” tanımını yeniden tartışmaya açıyor.
Bu düzenleme, “her ailenin en az bir bireyi ev sahibi olsun” hedefiyle bağdaşıyor. Dolayısıyla sosyal adalet ve kaynakların etkin kullanımı açısından anlamlı bir adım olarak değerlendirilirken gençler tarafından eleştirilerle de gündemde yer aldı.
