1277 yılında Karamanoğlu Mehmed Bey tarafından yayımlanan fermanla, Türkçe resmî dil olarak kabul edilmiş; bu karar, sadece bir yönetim tercihi değil, aynı zamanda Türk kültürünün ve kimliğinin vurgulandığı tarihi bir dönüm noktası olmuştur. Anadolu'da Türkçenin ilk kez devlet dili olarak kullanılması, bu mirasın kalıcılığını da beraberinde getirmiştir.
Ancak Karamanoğulları'nın kaderi, dönemin büyük gücü Osmanlı Devleti ile kesiştiğinde önemli bir dönüşüm süreci başladı. Beylik, Osmanlı'nın Anadolu’daki hâkimiyetine karşı uzun yıllar direniş gösterdi. Fakat 1398 yılında Osmanlı Padişahı Yıldırım Bayezid ile yapılan savaşta Karamanoğulları toprakları Osmanlı egemenliğine girdi ve beylik fiilen sona erdi.
Bu durum uzun sürmedi. 1402 yılında Osmanlı ile Timur İmparatorluğu arasında gerçekleşen Ankara Savaşı, Osmanlı Devleti için büyük bir bozgunla sonuçlandı. Savaşın ardından Anadolu’da siyasi denge bozulunca, Karamanoğulları bu durumu kendi lehlerine çevirme imkânı buldu. Bu gelişmeyle birlikte, daha önce kaybettikleri egemenliklerini yeniden ilan ederek beyliği ikinci kez kurdular.
Bu ikinci dönem de kalıcı olamadı. Osmanlı Devleti, Fetret Devri’ni atlattıktan sonra II. Murad ve özellikle Fatih Sultan Mehmed döneminde Anadolu’daki siyasi birliği sağlamak amacıyla harekete geçti. 1474 yılında düzenlenen sefer sonucunda Fatih Sultan Mehmed, Karamanoğulları Beyliği'ne son vererek bölgeyi kalıcı olarak Osmanlı topraklarına dâhil etti. Bu tarihten sonra bölge, Osmanlı idari sistemine entegre edildi ve Karaman Eyaleti kurularak merkezi otorite tesis edildi.
Karamanoğulları'nın Osmanlı’ya katılışı, sadece bir siyasi birleşme değil; aynı zamanda Anadolu’da birliği sağlayan, kültürel çeşitliliği Osmanlı potasında harmanlayan önemli bir süreç olarak tarihteki yerini aldı.
