Rümeysa Öztürk, “Doktora çalışmalarım açısından çok kritik bir dönemde hem eğitimimi hem özgürlüğümü kaybettim. Ancak tekrar çalışma ortamıma, akademisyenlerime ve öğrencilerime döneceğim için büyük bir heyecan duyuyorum” ifadelerini kullandı.
Massachusetts eyaletinde eğitimine devam eden Öztürk, Vermont Bölge Mahkemesi’nin kararı doğrultusunda cumartesi günü tahliye edilmişti. Serbest bırakılmasının ardından Boston Logan Uluslararası Havalimanı’nda konuşan Öztürk, gözaltı süresince yaşadığı hak ihlallerine ve sağlık sıkıntılarına da dikkat çekti.
“ABD adalet sistemine güveniyorum”
Açıklamasında “ABD, dünyanın en büyük demokrasilerinden biridir ve paylaştığımız değerlere inanıyorum” diyen Öztürk, adalet sistemine olan inancını dile getirdi. Tutuklu bulunduğu dönemde tez danışmanının kendisine öneri belgesini gönderdiğini, akademisyenlerin ve öğrencilerin mektuplarla destek olduğunu belirtti. “Sendikam ve pek çok kişi bana moral verdi. Hepsine teşekkür ederim” dedi.

“Göçmen gözaltı sistemindeki kadınları unutmayın”
Göçmenlik merkezlerindeki kadınların yaşadığı sıkıntılara da değinen Öztürk, “Lütfen göçmen gözaltı sistemlerinde tutulan o güçlü kadınları unutmayın. Bu acılar önlenebilir ve artık görmezden gelinmemeli” şeklinde çağrıda bulundu.
Senatör Markey: “Anayasal haklar adına bir zafer”
Toplantıya katılan Massachusetts Senatörü Edward J. Markey, Öztürk’ün özgürlüğüne kavuşmasını “anayasa ve demokrasi için önemli bir kazanım” olarak değerlendirdi. “Bu sadece bir bireyin özgürlüğüne kavuşması değil, aynı zamanda ifade özgürlüğünün ve anayasal güvencelerin yeniden vurgulanmasıdır” dedi.

Temsilci Pressley: “Bugün onun eve dönüşü hepimiz için bir zafer”
Temsilciler Meclisi üyesi Ayanna Pressley de Öztürk’ün yaşadıklarının bir insan hakları mücadelesi olduğunu belirterek, “Bu sadece Rümeysa'nın değil, onun durumundaki birçok kadının meselesi. Onun özgürlüğüne kavuşması hepimiz için bir kazanç” ifadelerini kullandı.
ACLU’dan hukuki süreç değerlendirmesi
Toplantıya katılan Amerikan Sivil Özgürlükler Birliği (ACLU) Massachusetts Direktörü Carol Rose ile Hukuk Direktörü Jessie Rossman da sürece ilişkin değerlendirmelerde bulundu. Rossman, Öztürk’ün gözaltında tutulmasının ABD Anayasası’nın 1. ve 5. maddelerine aykırı olduğunu vurgulayarak, “Bu ülkede düşünceleriniz yüzünden özgürlüğünüz elinizden alınamaz” dedi.

“Dava süreci devam ediyor”
Öztürk’ün avukatlarından Mahsa Khanbabai, serbest bırakılma kararını veren yargıcın hukukun üstünlüğüne bağlı bir duruş sergilediğini belirtti. Khanbabai, davanın yalnızca göçmenlik mahkemesiyle sınırlı kalmayacağını ve federal düzeyde de süreceğini aktardı. Ayrıca, Öztürk’ün F1 öğrenci vizesinin hukuka aykırı biçimde iptal edildiğini savundu.
22 Mayıs’ta kritik duruşma
Rümeysa Öztürk’ün hukuki süreci, 22 Mayıs’ta Vermont Federal Mahkemesi’nde yapılacak duruşma ile devam edecek. Bu duruşmada gözaltı kararının anayasal zemini değerlendirilecek. Avukatları, bu davanın sadece bireysel değil, ABD’de anayasal haklar ve ifade özgürlüğü açısından emsal teşkil ettiğini söylüyor.
Bu süreçte, Massachusetts'in Somerville kentinde bulunan Öztürk’ün evinin yakınındaki sokakta destekçileri tarafından çiçekler ve notlar bırakıldı.
Ne olmuştu?
25 Mart’ta, Tufts Üniversitesi’nde doktora yapan Fulbright bursiyeri Rümeysa Öztürk, Boston’da evinin yakınlarında iftara gitmek üzereyken ICE ajanları tarafından gözaltına alınmıştı. Öztürk, yüzleri kapalı 6 sivil görevli tarafından kısa sürede etkisiz hale getirilerek gözaltı aracına bindirilmişti.
ABD İç Güvenlik Bakanlığı, Öztürk’ün “Hamas’ı destekleyici faaliyetlerde bulunduğu” gerekçesiyle alıkonulduğunu açıklamış, ardından Louisiana’daki bir ICE merkezine gönderildiği belirtilmişti. Ancak Boston Bölge Mahkemesi, sınır dışı kararını geçici olarak durdurmuştu. Mart 2024’te üniversite gazetesine yazılan bir yazıda Öztürk, okulun Filistin politikalarını eleştirmişti.





