Kaliteli yerlerde yemek yemek, kaliteli evlerde oturmak, kaliteli araç ve gereçleri kullanmak ve herhangi bir üst düzey mevkilerde görevler yapmak, insanları kaliteli yapmaz, insanlara daha çok para harcatır ve insanlara herhangi bir katkı sağlamaz. İnsanların kaliteli olduklarının göstergesi, doğaya ve insana duyulan ve gösterilen saygıdır.

Doğaya saygı, doğayı korumaktan geçer; doğanın yeşilini yok edip, yeşilin yerine doğayı betonlaştırmak, doğayı katletmektir.

Karaman, adeta taşlaşmış bir yerleşim alanı durumuna getirilmiş; Karaman’nın akcigerleri sayılan meyve ve sebze bahçelerinin yeşili alınmış, doğayla uyumlu yerleşim alanları yok edilmiş, bunun yerine demir ve betonlardan oluşan bir taşlaşma ortaya çıkmış; bu taşlaşmayı kim, kimler, ne uğruna yapmışlardır? Konut sorununu çözmek için mi, yoksa daha fazla rant elde etmek için mi, bu durumun oluşmasına göz yumulmuştur?

Karaman’da ortaya çıkan konut sorunu, bir proje dahilinde ve tepemsi yörelere konutlar üretilerek çözülemez miydi?

Karaman’ı bu duruma getirenlerin, doğaya karşı bir saygı duydukları söylenebilir mi?

İnsana duyulan ve gösterilen saygının bir başka göstergesi de, insana yapılan hizmetlerdir. Özellikle de yaşlı ve hastalara yapılacak hizmetler, insana saygının temelini oluşturur. Yaşlı ve hastalarına saygısı olmayan toplumlar, öz benliklerini kaybetmeye başlamış ve yozlaşmaya yönelmiş toplumlardır.

Devam ediyorum:

Eğitimde fırsat eşitliğinin sağlanılması, hem insanlara hem de toplumların geleceklerine duydukları saygının önde gelen göstergesi olmalıdır. Aynı ülkedeki farklı yörelerde ve farklı ekonomik olanaklara sahip insanların bulunduğu toplumda eğitim birliğinin sağlanılması, kaçınılmaz bir uygulama olmalıdır.

Ülkemizdeki eğitimde gerçekleştirilen uygulamalara baktığımızda, yüzeysel olarak aktarırsam; özel okullar, bire bir özel kurslar, taşımalı eğitim adı altında yapılan uygulamaları nasıl eğitimde birlik ya da eğitimde fırsat eşitliği olarak değerlendirilebilir.

İnsana saygıların göstergelerinden yine öne çıkanlardan biri; sağlıklı, düzenli ve dengeli beslenmenin sağlanırması gerekir. Ülkemizdeki uygulamalar böyle mi? İnsanlar, sadece karınlarını doyurma çabası içindeler. Bu konuda acı ve incitici olan da, bazı kesimlerin karın doyurma alanında saygısızca çay ve simiti örnek vermeleridir.

Eğitim konusunda kısaca belirteceğim ve eğitimde fırsat eşitliğinin ve eğitimde birliğin sağlanılması, eğitimin parasız olmasıdır. Evlatlarımızın geleceğini daha fazla karartmadan paralı eğitime son verilmelidir.

Ayrıca eğitimde olduğu gibi sağlıkta da insana saygının bir göstergesi, koruyucu sağlık uygulanmasını hayata geçirilerek, sağlık alanında da sağlığın ücretli olması uygulamasına son verilmelidir.

İnsana olan saygının yok sayıldığının en çarpıcı örneğide, insan emeğinin ve alınterinin daha çok kazanma hırsı nedeniyle sömürülmesidir.

İnsanlar, insan olduklarının farkında olarak, kendilerine duyulacak saygıyı, kendileri sağlamalıdırlar.