Temizel Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi'nden mezun 18 yaşındaki Yunus Gürbüz şunları söyledi: “YKS sınavında eşit ağırlıkta 419’uncu oldum. Hedefim Boğaziçi Üniversitesi Yönetim Bilişim Sistemleri. Sınava girmeden önce açıkçası biraz kafam karışıktı. Daha sonra bahsettiğim Yönetim Bilişim Sistemleri’yle tanıştım ve bu bölümün tam istediğim bölüm olduğuna karar verdim. Hedefimi de bu yönde belirledim. Puan olarak 520 civarında bir puan aldım. Bu başarımın ardından çevremden güzel dönüşler aldım. Hem bu başarıyı beklemeyenler oldu, hem de senden bekliyoruz, hakkını, karşılığını aldın diyenler oldu. Genel olarak güzel tepkiler aldım çevremden.”

Yenilenebilir Enerji alanında olduğunu söyleyen Gürbüz hedefini nasıl belirlediğini şu şekilde anlattı: “Korona zamanında açıkçası kendi çapımda ufak çaplı oyunlar geliştirmeye başlamıştım ve daha sonra bu alana ilgim olduğunu fark ettim. Yönetim Bilişim Sistemleri bölümü içinde yazılım dersleri olduğu için hem de eşit ağırlıkçı olduğum için ileride meslek hayatında da kendimi bu yönde geliştirmek istediğimi fark ettim.”

Başarısının sırrından bahseden Gürbüz: “Bence başarımın ilk sırrı istikrarlı çalışmak diyebilirim. Çalışmaya geç başladım açıkçası.” dedi.

Ön Yargılılar Ama Kişiden Kişiye Değişiyor

“Şimdi genel olarak meslek liselerine karşı insanlar biraz ön yargılı ama öğrencilerin durumu kişiden kişiye değişiyor. Güzel insanlar da çıkıyor tabii ki. Başarılı olmamda motivasyondan daha çok disiplin etkili oldu. Her gün istikrarlı bir şekilde çalışmaya çalıştım. Çalışırken bir tık sosyal hayattan koptum; medya, vesaire olsun. Dershanede herhangi bir eğitim almadım çünkü ben genel olarak kişisel çalışmayı seviyorum. O yüzden benim için daha verimli geçeceğini düşündüm. Ailem hem maddi hem manevi olarak her zaman yanımda oldular.”

Sınav sürecinde bir gününün nasıl geçtiğinden bahseden Gürbüz: “Sınav sürecinde okula gittiğim için saat 16.00-17.00 civarı eve dönüyordum. Yemeğimi yiyordum, biraz dinleniyordum ve sonra ders çalışmaya başlıyordum. Günlük saat tutmadım ama elimden geldiğince çok çalışma yaptım. Bir çalışma takvimim yoktu ama ne yapacağımı önceden belirlemiştim, saat bazında değil ders olarak. Konu çalışmaya özen gösterdim, soru bankası çok fazla çözmedim. Genel olarak denemelerden ilerlemeye çalıştım. Okuldan döndüğümde gece 12’ye, bazen gece 1’e kadar çalışmaya devam ettim. Edebiyat konusunda şiirlere ilgiliyim, bir de edebiyata çalışırken kendi kafamda yazarları ve eserleri kodlamaya çalıştım. Kafamda belli bir şey çağrıştırırsa, üzerinden gitmeye çalıştım; saçma ama komik, akılda kalıyor. Sınav heyecanımı açıkçası yenemedim, oldukça heyecanlıydım, ama yine de süre yetişti bir şekilde. AYT'de zamanım yetti ama TYT'de biraz zaman konusunda sıkıntı yaşadım. AYT kısmı çok daha zordu, TYT kolaydı. Hatta biraz yığılma olacak diye biraz endişelenmiştim. AYT beklediğimden de zor geldi TYT'ye göre. O yüzden endişelerim biraz kayboldu. AYT konusunda tatmin edici bir sınavdı. İçimden ilk bine girmek geliyordu, ama genelde soran insanlara ilk 5 bin, 10 bin diyordum.” dedi. 

Editör: Mehmet Akif Orhan