Basın toplantısında yazılı ve görsel basın temsilcilerini misafir eden Karaman milletvekili Osman Sağlam sohbet konusu Karaman Eğitim Araştırma Hastanesinde sunulan hizmet kalitesine geldiğinde danışmanı ile doktor arasında yaşanan tartışmadan örnek verdi.

Milletvekili Sağlam danışmanı Ahmet Tonbul’dan Karaman Eğitim Araştırma Hastanesinde yaşadığı sorunu anlatmasını istedi. Eşiyle birlikte tedavi amaçlı polikliniğin yolunu tuttuğunu belirten Tonbul “Bu zamana kadar hem etik hem ahlaki duruşumuzdan dolayı siyasi kimliğimizle veya ayrıcalık gösterilecek şekilde hiçbir kuruma gitmedik, gitmeyiz de. Bir vatandaş olarak hastaneye gittik fakat doktor bizatihi girer girmez eşimden başlayıp benimle devam eden bir fırçalama sürecine geçti. Doktor hanıma şu soruyu sordum ‘Doktor hanım bütün vatandaşları bu şekilde azarlıyor musunuz? Biz azar yiyecek yaşı çoktan geçtik. Neden böyle yapıyorsunuz.’ O da ‘ Hak ederseniz azarlarım’ gibi bir cevapla karşılık verdi. Bu sefer biz de siyasi kimliğimizi ortaya koyduk. Konu başhekimliğe ve il sağlık müdürlüğüne intikal etti. Şu an soruşturma kısmı başladı. Biz sayım vekilimizin bilgisi dâhilinde vatandaşlarımıza şunu söylüyoruz;  Farklı bir kurumda şikayet varsa dilekçe verin, şikayette bulunun. Ondan sonra biz de takibini yapalım. Sayın vekilimizin de zaten bu noktada destekleri açıktır. İnşallah bu örneklerin sayısı artmaz. Vatandaşlarımızın geri bildirimleri bizlerin işlerini de kolaylaştıracaktır.”

 “Bütün Odağımda İl Müdürlerinin Çalışması Ve Onların Çalışanlarını Çalıştırması Yer Alıyor”

“Biz bankamatiğe paramızı çekmek için nasıl koşarak gidiyorsak işimize de öyle gitmeliyiz.” düşüncesindeyim diyen Karaman Milletvekili Osman Sağlam “Bankamatiğe koşuyoruz ama işimize koşmuyoruz. İşi elde edinceye kadar Allah'ım bana iş ver diye dua ediyoruz ama iş bulduktan sonra diyoruz ki ‘Nasıl olsa işe girdim. Şimdi ne yapabilirim dışarıda? Galericilik mi yapayım? Arsamı kiralayayım? Pancar mı eksem iyi olur, mısır mı eksem iyi olur? Hangisinin elektriği daha ucuz?’  Ona bakmaya başlıyoruz.

“Çalıştığımız Yerleri Dinlenme Yeri Haline Getirdik”

“Sadece Karamanla ilgili değil. Ben 37 yıl bürokrasinin içerisindeyim. Üzgünüm ama çalışmamayı ahlak edinmiş, üretmemeyi ahlak edinmiş insanları çalıştırmak o kadar zor bir şey ki! İlk önce sözlü uyarı sonra ikinci sözlü uyarı sonra yazılı uyarı sonra ufak bir ceza sonra. Düzelmiyorsa yöneticilerimiz kanuni gücünü kullanarak kıymetini bilmedikleri iş akitlerini sonlandıracak. Şaka gibi geliyor ama yöneticilerimiz kanuni gücünü de kullanmıyorlar.”

“Seçim teşekkürleri gezisinde bir tane sağlık ocağımızdan şiddetli bir şekilde şikayet geliyor. Adam bağırıyor, çağırıyor adamı sakin bir şekilde dinledim. Ben buna baktıracağım bir dilekçe verir misin dedim. Bana dedi ki ‘Ne dilekçesi ya dilekçe mi verilirmiş’ Peki ben neye göre yapacağım değerlendirmeyi. Maalesef adamı ekmeğinden etmeyelim, kötü biz olmayalım diye böyle şikâyete girilmiyor. Dilekçe, şikâyet olmayınca belli bir yere kadar gidiyor. Ama danışmanım Ahmet'in anlattığı olayda ciddi manada şu anda soruşturma başlatıldı Ayrıca hastanemizde bazı insanların yerleri değiştirildi. Çalışmamaya azarlamaya devam ederlerse başka işler olacak. Ya Allah aşkına bir iş bulmuşsunuz, oldukça güzel de bir maaşı var. Vergi mükelleflerimizde bizim maaşımızı veriyor. O nedenle hangi iş olursa olsun işin hakkını vermek zorundayız. Annemiz, babamız diyor ki ‘Oğlum iş bulsun.’ Komşunuz diyor ki ‘Oğlun hala iş bulmadı mı?’ Akrabalar diyor ki ‘O kadar üniversite okudu hala iş bulmadı mı?’ Bakın bütün mevzu iş bulmaktan çıkıyor. Vatana millete faydalı olayım ben değil de ben bir iş bulayıma dönüyor.  İş bulunca zaten olay bitmiş oluyor çalışmıyor adam. Bu mantığı değiştirmemiz lazım. İş bulma mantığının içine mutlaka bu vatana millete bizim bir borcumuz var olmalı.”

“İş Bulunca Hemen Şalteri Kapatıyor”

“Ben ne güzel insanlara hizmet ediyorum karşılığında devlet vergi mükelleflerinden aldığını bankamatiğime tıkır tıkır yatırıyor. Ya ben bunu hem helal etmeliyim hem de insanlara hizmet etmeliyim demesi lazım ama iş bulma mantalitesi olunca, iş bulunca hemen şalteri kapatıyor. Dediğim gibi tarla kiralamaya gidiyor. Burada tarla kiralıyor adam başka yerlerde doktora yapıyor, yüksek lisans yapıyor işini başkalarına yaptırıyor. Bunların hepsinin incelenmesi lazım.”

Kaynak: Eda Şahintürk