Mevsim normallerinin üzerinde seyreden hava sıcaklıklarıyla beraber zorlu bir dönemden geçen Karaman’da barajlardaki doluluk oranında düşüşler yaşanırken “Karamanlılar olarak suyumuza ne kadar sahip çıkıyoruz?”, “Bilinçli bir su tüketicisi miyiz?” bu soruların cevaplarını aradık ve ilginç cevaplar aldık. Şehrin en merkezi yerinde İsmet Paşa Caddesi’nde gerçekleştirdiğimiz röportajda sadece su kullanan vatandaşın değil çiftçilerin de bilinçsiz su kullanımından şikayetçi olduğu gözlemlendi.
Mikrofonlarımızı ilk olarak uzattığımız Turan Elitok isimli vatandaşımız: “Elimizden geldiği kadar az ve iradeli kullanmaya çalışacağız başka çaresi yok." derken bilinçsiz su kullanımının Konya Ovasında obruklar oluşturduğunu düşünen Hasan Ali Kütük ise “Su tüketimi çok fazla olduğu için mısır üretimi İç Anadolu Bölgesi'nde ve Karaman'da yasaklanması gerekiyor ya da kota getirilmesi gerekiyor. Çünkü her tarafta obruklar oluşmaya başladı.” dedi.
“Kanallar Gerçekten Patlak mı”
Mavi Tünel Projesinin sağlıklı bir şekilde hayata geçirilmesiyle bölgemizdeki susuzluğa bir miktar çare bulunacağını söyleyen Mithat Gülcan: “Elimizden geldiği kadar su israfına dikkat etmemiz gerekiyor. Suları daha dikkatli kullanmalıyız. Mısır ekiminde kullanılan su miktarı da çok fazla. Bu da su sıkıntısını arttırıyor. Mutfaktaki çeşmeleri kapatarak su sorununu çözemeyiz. Su sorunun çözülmesine katkı sağlayacak olan Mavi Tünel Projesi hala faaliyete geçmedi. Aşağı yukarı 2008'de yapılmıştı ama kanalları patlak diyorlar mavi tünel projesi hayata geçse bu sorunlarımız çözülebilir.” dedi.
“Suları boşa kullanmamaya çalışalım. Bu yaz ayıyla birlikte gördük ki Karaman'ın kuraklık sorunu da var bu yüzden tüketim israfı olmaması için su tüketimine bir sınır konulabilir.” önerisinde bulundu.
“Para Kazanma Hırsıyla Biz Yok Ettik”
Su kıtlığı ile ilgili problem israftan daha ciddi bir problemdir diyen Cengiz Eryiğit: "İsrafı önleyerek, tasarruf yaparak su sıkıntısı çözülebilecek bir sorun değil. Son 40-50 yılda hükümetler olarak dünyadaki ve ülkelerdeki ekolojik dengeyi para kazanma hırsıyla biz yok ettik. Kapitalist sistem doğal dengeyi bozdu. Öncelikle doğal dengeyi bozacak girişimlerden kaçınmamız gerekiyor. Karaman'daki sorun basitçe su tasarrufu yaparak halledilebilecek bir sorun değil. Dünyadaki su probleminin hükümetlerin ortak çabaları ile çözüm bulabilir. Ben evde musluğu kapatarak Karaman'daki ve Türkiye'deki su problemini çözemem. Öncelikle ekolojik dengeyi yok etmeyeceğiz vatandaş olarak biz de ekolojik dengeye duyarlı hükümetleri iş başına getireceğiz. Aksi halde gider boşu boşuna bir yerlerde yağmur duası yaparız.“ diyerek su probleminin tasarruf yaparak değil daha büyük hamlelerle çözülmesi gerektiğini vurguladı.
“Ziraat Odası Başkanı Dinlenmelidir”
Düzenli tarım politikasına değinen Galip isimli vatandaşımız: "Dünya genelinde sıcakların artmasıyla biz de suyu idareli kullanıyoruz ama yeraltı kaynakları gitgide azalıyor. Ziraat Odası Başkanının söylediğinin gündeme alınması gerekiyor. Ama ne şekilde nasıl almak lazım kendileri daha iyi bilirler. Mısır üretiminde kullanılan su miktarı fazla olduğu için düzenli tarım politikası uygulanabilir. Mısır üretimleri veya buğday üretimleri düzenli bir şekilde suyu çok olan yerlerde yetiştirilirse daha iyi olur. “ dedi.
Kendisinin Karaman’a komşu Mut ilçesinde yaşadığını belirten Ahmet Şinka çok fazla su tüketen mısır ekimine. Karaman’da bir sınırlama getirilmeli önerisinde bulundu.
“Göksu’dan Su Getirilebilir”
Yağmurun ne zaman yağacağı belli olmaz diyen Adnan Şahin isimli vatandaş röportajımızda insanların su kullanımına dikkat etmelerinin neden önemli olduğuna değindi. Şahin: “Mısır üretimine de bir sınırlandırma getirilerek su problemi bir miktar çözülebilir. Çünkü kazançlı diye ekilen mısır yüzünden 50 sene sonra yer altında su kalmayabilir. Bu sebep yüzünden Konya'da da obruklar oluşmaya başladı.” diyerek Karaman'a da su sorunu için Göksu'dan bir su getirilebilir fikrini bizlerle paylaştı.
Konyalı Ahmet Salur: "Öncelikle çiftçilerimize ürettikleri ürünler için teşekkür ederiz ama bu memlekette buğday var buğdaydan sonra mısır güncel bir ürün fakat mavi tünel dediğimiz dışarıdaki havzalarda da su yok kıymetini hep beraber bilmemiz gerekiyor. Mısır ekimine pancar üretimine bir kota getirilmesi gerekiyor bu işler kotayla, bilinçli üretimle olur burada tarım yetkilileri bunun planlamasını yapması lazım ve ürünlerin kotasını ayarlaması lazım." diyerek tarım yetkililerinin çiftçiler için planlama yapmasının altını çizdi.
18 sene Avrupa’da yaşayan ve Avrupalıların kendi su sorununu çözdüğünü belirten Eyüp Dalkıran: "Ben su tüketimi konusunda biraz titizim çünkü 18 sene Avrupa'da bu memleketin hasretini çektim bu Avrupalılar su sorununu kendi çözerken bizim milletimizde hiçbir ilgi yok. Milletimiz suyu israf ediyor, ekmeği israf ediyor. Suyu dikkatli kullanmamız gerektiği gibi ekmeği de israf etmeden kullanmalıyız her yerde oto yıkama dükkanları açıldı yani sadece oto yıkama olarak örnek göstermeyeyim ama genel anlamda suyu çok israflı kullanıyoruz” dedi.
