Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı Dr. Kadriye Yalçın, Dünya Emzirme Haftası nedeniyle önemli açıklamalarda bulundu. Anne sütünün içeriğindeki bileşenlerin bebekler için eşsiz bir besin oluşturduğunu belirterek doğumdan hemen sonra emzirilmeye başlanması gerektiğini söyleyen Yalçın, “1-7 Ağustos haftası, Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) ve Birleşmiş Milletler Çocuklara Yardım Fonu (UNICEF) tarafından dünyada emzirmenin yaygınlaştırılması amacıyla Dünya Emzirme Haftası olarak tanımlanmıştır. Ülkemizde de bu tarihler arasında dünya emzirme haftası olarak kutlamaktayız. Anne sütü içeriğindeki karbonhidrat, yağ ve protein oranları ile bebekler için eşsiz bir besini oluşturmaktadır. Her annenin kendi sütü, bebeği için özel bir besin olarak üretilmektedir. Bu yüzden her annenin kendi sütüyle bebeğini beslemesi çok önemlidir. Doğumdan hemen sonra emzirilmeye başlanması, bebeğin sağlığı için ve aynı zamanda annenin sütünün arttırılması açısından çok önemlidir. Her iki memenin de her emzirmede mutlaka emzirmeye katılarak boşaltılması, anne sütünün salgılanmasını arttırmaktadır. Anne sütünün yeterli olup olmadığını anlamak için bebeğin günde beş defadan fazla idrarını yapması ya da iki ile beş arasında dışkılaması, anne sütünün yeterli olduğunun bir göstergesidir. Yeni doğan bir bebeğin doğduğu ilk günde mide hacmi yaklaşık olarak 2 ile 5 ml boyutunda, yani ortalama bir zeytin büyüklüğündedir. İkinci günde ortalama 10 ile 20 ml yaklaşık bir ceviz büyüklüğünde, onuncu günde ise 50 ml yani bir yumurta büyüklüğüne ulaşır. Bu yüzden annelerin, bebeklerinin doyup doymadığı konusunda endişeleri olduğunda bu boyutlara göre düşünmeleri onların endişelerini azaltacaktır” diye konuştu.
“Emzirme, hem bebek hem de annenin sağlığı için önemli”
Emzirmenin sadece bebek için değil hem bebek hem de anne için birçok faydası olduğunu dile getiren Yalçın, emzirmenin faydaları için şunları söyledi:
“Anne sütü ile beslenmenin hem bebekler için hem de anneler için bazı faydaları vardır. Bir bebeğin anne sütü ile beslenmesi; onu ishal, kulak enfeksiyonları ve oluşabilecek diğer enfeksiyonlara karşı korumakta ve aslında doğal bir aşılama yapmaktadır. Anneyi de lohusalık depresyonundan, rahim ağzı kanseri, rahim kanseri ve yumurtalık kanserinden korumakta olup aynı zamanda da anne ile bebek arasında bir bağ oluşturarak bu sürecin daha sağlıklı ilerlemesini sağlamaktadır”