Özellikle son zamanlarda artan ishal vakalarında herkesin birbirine ilk sorduğu soru “Çeşme suyundan kaynaklı olabilir mi?” olurken vatandaşlar artan fiyatlara rağmen damacana su siparişiyle kendince önlemler alıyor. Damacana su siparişi vermek veya evlere su arıtma sistemleri taktırmak, su kalitesi konusundaki endişeleri hafifletmek için yaygın olarak tercih edilen yöntemlerdir. Ancak, bu tür önlemler almak ekonomik olarak herkes için kolay olmayabilir. Özellikle maddi anlamda yetersiz olan vatandaşlar için bu önlemler ekstra zorlayıcı olabilir.

Tatlı su temini için merkeze bağlı köylere araçlarıyla ya da en yakın Belediye tatlı çeşmelerine giderek su temini yapan vatandaşların kış dönemlerinde yaşadıkları zorluklar da göz önüne alındığında vatandaşların ödedikleri su faturaları karşılığında kaliteli suya zahmetsiz ulaşmaları makul bir beklentidir. Suyun temel bir yaşam hakkı olduğu unutulmadan su hizmetlerinin, herkes için eşit ve adil bir şekilde sunulması gerekmektedir.

2017 yılında Karaman Yeşildere İbrala Barajı İçme Suyu ve Terfi Tesislerinden şehre tatlı su verilmeye başlanacağı müjdesi o dönemin Karaman eski Belediye Başkanı Ertuğrul Çalışkan tarafından “Karaman’da akan bütün musluk sularının tatlı su olacağı” şeklinde paylaşılmıştı. Aradan geçen zaman zarfında Karaman’da bazı vatandaşlar çeşmelerinden akan tatlı suyun gerçekten tatlı su olup olmadığını sorgularken bazıları ise sudan gelen yosun kokusunu İbrala Barajındaki su seviyesinin azalmasına bağlıyor. İlgili kurumlarca suyun kaliteli bir şekilde arıtılması, dağıtılması ve sağlanması için altyapı, teknoloji ve yönetim faktörlerinin bir araya gelmesi gerekmekte olup gerçekten Karamanlının içtiği suyun İbrala Barajından gelen tatlı su projesi mi olduğu konusunda kamuoyunun aydınlatılması gerekmektedir.

Editör: Haber Merkezi