Okularımızın yarıyıl tatiline girdikleri bu dönemde, eğitim üzerinde durmak gerektiği inancındayım. Bu nedenle bazı bilgileri aktarma ihtiyacını duydum.

Toplumların güvenliğini, zenginliklerini ve özgürlüklerini, demokrasileri sağlar. Hayat, eğitim ve üretim ekseninde vücut bulur. Üretimin projeksiyonu; yaşamın her alanında maddi ve manevi zenginlikler üretmek ve zenginlikleri paylaşmak, paylaşılan zenginlikte ayrıcalıksız olarak toplumsal eşitliği sağlamak olmalıdır.

Zenginlik, özgürlük ve demokrasi mücadeleleri, eğitim ve üretimin iç içe geçmesiyle gerçek başarısına ulaşır.

Başkalarını taklit etme ve başkalarının kuyruğuna, peşine takılma yerine öncelikle vatandaşlarımızın ilgi, istek ve yetenekleri doğrultusunda yapabilecekleri üretimleri gerçekleştirmek için yerel ve ulusal gereksinimlerimizi ortaya koyup çareler üretmelidir. Elde edilen sonuçların küresel eksene aktarılma çabaları içine girilmelidir. Biz daha ucuzunu, daha güzelini, daha kalitelisini, daha fazlasını yaparız mantığı; gücümüzün, eğitim ve üretimimizin ve moralimizin kaynağı yapılmalı.

Yabancı sermaye, ülkemize 1947 yılından itibaren girmeye başlamıştır. Yabancı sermayenin gelme nedeni ülkemiz pazarını paylaşmak içindir. Bunun için sermaye ihracını öne çıkararak pazardan pay alma yönüne gitmişlerdir. Pazarın büyümesine paralel olarak da ülkemize gelme istekleri artmıştır.

% 20’i kırsal kesimde yaşayan vatandaşlarımızdır.( Kırsal kesimde yaşayan vatandaşlarımız genellikle tarımsal faaliyet içinde olup, bir mevsimlik çalışma ortamındadırlar.) görüleceği gibi ülke nüfusumuzun büyük bir kesimi, şöyle veya böyle üretimden uzaktır.

Bu durumda; kırsal kesimlerde ve kentlerde yaşayan gençleri ve özürlü vatandaşlarımızı yaşadıkları mekânlarda eğitip, geliştirerek ekonomiye üretici olarak katkısı olan kişiler durumuna getirmek gerekmektedir. Aksi durumda; genç kuşak, ulusal ekonomi ve milli gelir açısından ülkemiz için bir yük olur,

bireysel olarak gelişmeleri sekteye uğrar, toplumsal nitelik ve ekonomik özgürlük kazanma olanağı bulamazlar. Kimin eli kimin cebinde olduğu belli olmayan günümüzde, bütün elleri eğitim ve üretimin içine almalıdır.

Kapitalist eksende gelişen küresel ekonominin sorunları çözülmeli. Ayrıca olumsuz etkisinden kurtulmak için; ekonomide finans, pazarlama, hammadde, verimlilik, rekabet, kalite, istihdam, üretimde süreklilik yaratmalı, patent almalı, güneş enerjisi teknolojisi, ileri teknoloji, bilişim teknolojisi, nano teknolojisi, enerji üreten teknolojiler üretmeli, teknoloji minyatürleştirmeli ve mobilleştirilmelidir.

Durmadan yerimizde saydığımız ve önümüze geleceğe yönelik vizyonlar koymadığımız sürece; başkalarına bağımlı kalmak ve boyun eğmek durumunda kalmamız kaçınılmaz olabilir.

Ülkemizde eğitimde fırsat eşitliğinin sağlanabilmesi için eğitimin ücretsiz olması gerekir…