Virüs, ekonomik çöküş gırtlaklamış insanları. Hele hele kuraklık, tüm dünyayı kaplamış. Küresel ısınma deniyor buna.

İlimizin iklimi belli. Yazları sıcak ve kurak, kışları soğuk. Geçimimiz tarıma dayalı. Gözlerimiz sürekli gökten yağacak, yağmura dönük. Kuraklığın üstesinden gelmek için mini mini iki buçuk barajımız var. Fisandun, İbrala, ve buçuğu da Deliçay.

İbrala, yeni adıyla Yeşildere, Luwi ve ardılı dillerde “ibra” (Bol su, gür su) öğesiyle “-la” (cık) birleşince “İbrala” olmuş. Yörede küçük ama gür bir akarsunun olduğunu belirtiyor. “Prof Bilge Umar” Binlerce yıl ovayı sulamış. Sonunda yapımı yıllar almış ve 2018-2019-2020 yıllarında ovaya doğru bereket akıtmış. Yıl 2020’ye geldiğinde iflas etmiş. Nedeni baraj yapımındaki hesapsızlık ve baştan savmacılıkmış. Yapım sırasında barajın iç bölümü “dalga kıran taşlarla” yapılması gereken yapılmamış, gelen su kütlesi ana gövdede geniş aşınmalar oluşmuş. Bu kez, 6-7 yıldır biriken suların önü açılıp, baraj boşaltılmış. Yeniden kollar sıvanmış, orta bölüm gereğince yapılmış.

Barajın suyu tümüyle boşa akıtılınca, yeniden suyun birikimine umut bağlanmış. Bununda hemen gerçekleşmeyeceğini söyleyen yöre halkı karamsarlık içinde. Çünkü su olmazsa kuraklık yakalarında. İyi-kötü barajdan gelen suyla tarım yapan özellikle bahçe sahipleri perişan. Su olmayınca üretim yok.

İbrala barajının bir başka işlevi de içme suyu sağlamaktı. Yapımı yıllar alan, kimi zaman karamsarlığa yol açan bu iş sonunda tamamlanabilmiş, barajın %35’lik bölümü ilimizin su gereksinimini sağlamıştı.

Ekiciler baraj yapımının gereğince olmadığını, denetimin göz ardı edildiğini söylüyorlar. Bu savsaklamanın getirdiği ve getireceği zararın karşılanmasını istiyorlar.