Geçtiğimiz ayda Avrupa futbol Şampiyonası vardı. Medya mal bulmuş Mağribi gibi yayınlar yapıyordu. Bizimkileri yere göğe sığdıramıyorlardı. Şöyle aslanlar böyle kaplanlardan öte söz yoktu. Umutlar Arşı alayı tutmuştu. Sonrası mı, nal toplayıp, tası tarağı da yanımıza alarak geri dönmüştük. Merzifonlu Kara Mustafa paşanın yaptığı gibi.

Karaman, yeniden dönüp geldiğimizde hiç benzemiyordu. Gürültü, trafiğin derbederliği, çirkin binalar, bir avuç da olsa yeşilliği yok.. Dostlarımız birbiri ardına Yoklara karışmışlardı. Hakkı Tuncel ( öğrenciliğinde Süleyman Turan) Şemsettin Deveci, Şemsettin Özkor (Yeşil ve Adaş), Tenekeci Mithat Demirayak abi (topu yükseklerde gezindiren) Gözünü budaktan sakınmayan Kemal Varlı.. Solak bomba İsmet Varol. Dilini dişlerinin arasına sıkıştıranKaleci Hûda, Kedi Kaleci Kirlinin Ahmet abi, Adam geçer top geçmez Kelikçi Tort, Rüzgarın Oğlu Ali Pınar, efendi duruşu ve güvenirliği ile Ahmet Fındık, çalışkan, alçakgönüllü, cana yakın Veli Selek, panter çevikliğinde Kaleci Talat. Hepsi birer yıldızdı. Şimdi siz söyleyin, adında Karaman olan Belediyespor‘da kim var Karamanlı olarak.

Yolum kent gömütlüğüne düştüğünde İbrahim Devrci (Ağaoğlu) ile ağabeyi Duran Deveci’nin gömütlerine rastladım. Bu saydığım kişiler özengen (amatör) İnsanlardı. Top oyunu, onların vazgeçilmez uğraşıydı.. Toprak alanların tozlarıyla soluk alıp vermişlerdi. Kimi zaman oynayacakları topları bile olmazdı. Rahmetli Muzaffer İnekçioğlu onların imdadına yetişmezse halleri hal değildi. Bir de Kekeç Ali kardeşimiz. (Ali Ekinci)

O eski gönüldaşlarla şimdi paraya para demeyenlere baktıkça yüzüm kızarıyor. Çaptan düşmüş, emekliliğini bekleyen, futbolculara verilen çuvalla para nerede, bizim futbolcular nerede? Son Galatasaray hezimetine ne demeli? Yahu kardeşim; elden gelen öğün olmaz o da zamanında gelmez.

Bir Ahmet Aslan, bir Abdurrahman Çoban yıldız gibiydiler.Parasız, pulsuz ama yürekleri pırıltılı. Futbolu kendilerini arpalık yapan düzenin efendilerinin bizleri getirdikleri yere bakar mısınız?

Yabancı futbolculara milyon dolarlar, eurolar aktaran sözüm ona yöneticiler neyin peşindeler? Bu futbolculara verilen paralar kendi sporcularımız için harcansa daha iyi olmaz mı? Avrupa’ya doğru yola çoktan futbol takımlarımız hep nal topluyorlar. Bir avuç yurt gerçeğinden habersiz yöneticilerin basiretsizliği iç karartıcı bir durum yaratıyor.