Binlerce dönüm ekin, tarla ve bahçelerde sulama sorunu yaşamayan bazı köylüler, hatta bu sorunu daha da abartarak amacı sadece aldığı küçük arazisinde fidan dikmeye çalışan üreticilerden bile su kıskanmaya başladı.

Bölgede yıllardır süre gelen sulama sitemi, sıralama usulü ile arsa sahiplerine pay edilirken, su kaynağını kıskanan köyde bazı grupların, bu sıralama sisteminin de önüne geçerek üreticiyi de mağdur ettiği gözlendi. Hal böyle olunca, su kaynağı olduğu halde arazisine bir türlü su alamayan tarla sahipleri, bu sorunlarına acilen çözüm beklemeye başladı.

“Bidon Bidon Su Taşıyorlar”

Muhtarın bu durumdan bıktığı gözlenen Lale köyünde, ailesi ile birlikte arsa alan çiftçi Bekir Gönenç, 1200 m2’lik arazisine ilk etapta 100 adet yarı bodur elma fidanı dikti. Ancak dikilen fidanların ardından arazisine su alamayan Gönenç ailesi, sulama sıkıntısı yaşayınca “Fidanlarımız bari kurumasın” diyerek bu aylarda her gün bidonlarla taşıma yöntemi ile sulama yapıyor.

Kendilerinin köyde yabancı diyerek dışlandığını dile getiren Bekir Gönenç, bu durumun bir saçmalık olduğunu ifade ederek başta muhtarlık olmak üzere yetkililerden de acil çözüm bekliyor.

Üretici Bekir Gönenç, “Köyde herkese yetecek kadar su kaynağı var. Ama bakın su borularına bekliyoruz bekliyoruz bir türlü su gelmiyor yok. Köylü siz yabancısınız diyerek bize su vermiyor. Bu arsayı 1 yıl önce aldık. Tarlayı sürdük düzenledik, ekim yaptık, sonra su alamadığımız için ilk etapta tankerle su taşıdık. Ancak 1 yıl oldu sulamada bir düzene ulaşamadık. Ağaçlarımızı sulayamadık. Gördüğünüz gibi bidonlarla taşıyarak fidanlarımızı sulamak zorunda kaldık. Köyün halkı bize yabancılar diyerek su vermiyorlar. Bizde durumu muhtara bildirdik. Muhtarda “Bizde bu duyumları aldık” diyor ancak bu ana kadar olumlu bir sonuç çıkmadı.

Bakın bu elmalar taze fidan her 15 günde sulanması lazım. Milletin bahçe bahçede bizimkisi asfalt mı anlamıyoruz. Peki soruyorum biz bu araziyi almadan önce arsa sahibi burayı sulamıyor muydu.? Ben bu toprağı sırtıma alıp da bir yere götürecek halim yok. Biz yabancı mıyız? Bizde Karaman’dan geliyoruz. Nedense köylüden bize bir türlü sıra gelmiyor. Biz sulamanın sıralı sistemini de sorguladığımızda, “Önce benim babam sulayacak, amcamın oğlu sulayacak halamın oğlu sulayacak. Yine örneğin köylünün 15 dönüm ekini var mesela bir suyu alınca bize 15 gün su vermiyor. Yani onların hesabına göre bize ancak 2 ayda bir su gelecek. Eğer bu durum çözülmezse gerekirse Karaman Valiliğine, İl Özel İdaresine gerekirse de Cumhurbaşkanlığına yazı yazacağız. O hale geldik. Baktık çözüm yok fidanların hepsini keseceğiz. Bu mudur yani? Ben yaşlı bir insanım. Gelmişim burada bir şeylerle uğraşmaya çalışıyorum. Yetiştiricilik yapmaya çalışıyorum. Yazık günah değil mi yani bize. Sulama için her gün arabamla köy dışında çeşmeden bidonlarla su taşıyorum, sonra fidanları suluyoruz. Şimdilik böyle çözüm buluyoruz. Başka çaremiz yok.

Muhtar Zeybek “Tarlayı Satıyorlar, Alana Da Sulamada Yardımcı Olmuyorlar”

Köylerindeki bu sorunu doğrulayan Lale köyü muhtarı Abidin Zeybek ise “Köyümüzde bekçi bulunmadığından dolayı sulamada sıkıntı yaşıyoruz. Önceleri Özel İdaresi tarafından bu yöreye bekçi veriliyordu. Ama şimdi 2 yıldır pandemiden dolayı da bekçi verilmiyor. İşte köyde de duran yok. “Benim işim gücüm yok köyle mi uğraşacağım” diyor vatandaş. Yani dolgun bir maaş veriyoruz ama köyde bir bekçi barındıramıyoruz. Böyle olunca da sulama sıralamasında sıkıntısı yaşanıyor. Köylü genelde tarlasını vatandaşa satıyor. Tarlayı sattıktan sonra da, bazı köy sakinleri işte bize geliyorlar, sonra “Muhtarım bu adamlara içme suyu verme, sulama suyu verme diyor. Ben de diyorum “O zaman kardeşim tarlanı satma. Tarlanı satıyorsun sonra bizi sıkıntıya sokuyorsun. Derdi de bizi buluyor” Bende buradan köylülere sesleniyorum. Ya tarlalarınızı satmayın ya da tarlalarınızı satıyorsanız gelen vatandaşlarımıza yardımcı olun. Herkes sırasıyla sulamasını yapsın. Bizim dileğimiz ve beklentimiz budur” dedi. Haber Merkezi