Adayları bilgilendirmek amacıyla, Koordinatör Muhammet Ali Orak’ın hazırlayıp sunduğu Tercih Dönemi Özel Yayını’nın ilkinde üniversitedeki sağlık eğitimi ele alındı.

Programa Tıp Fakültesi Dekanı ve Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Dursun Odabaş, Ahmet Keleşoğlu Diş Hekimliği Fakültesi Dekan Yardımcısı Dr. Öğr. Üyesi Sümeyye Çelik Özsoy, Sağlık Bilimleri Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Ali Şahin, Sağlık Hizmetleri Meslek Yüksekokulu Müdürü Prof. Dr. Murat Yıldız, Ermenek Uysal ve Hasan Kalan Sağlık Hizmetleri Meslek Yüksekokulu Müdürü Öğr. Gör. Yusuf Alparslan Argun konuk oldu.

“Tıpta insanın hem bedenini hem ruhunu konuşuruz”

Programda ilk olarak söz olarak KMÜ Tıp Fakültesi Dekanı ve Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Dursun Odabaş, tıp mesleğinden ve KMÜ Tıp Fakültesinin avantajlarından bahsetti. Prof. Dr. Odabaş, “Tıpta insanın hem bedenini hem ruhunu, hem çocukluğunu hem büyüklüğünü konuşuyoruz. Yani tıp, insanı konuşuyor. Tıp tahsili yapmak isteyenlerin insanlarla arası iyi olan, insana karşı sabırlı, saygılı, insana sevgi duyan, insana hizmet etmek için uğraşan insanlar olması gerekiyor.” dedi.

“Tıpta ustanın yanında, hastanın başında öğrenilir”

Prof. Dr. Odabaş, ‘doktor’ kelimesinin tıp mesleğinin tam karşılığı olmadığını; bunun yerine tabip ya da hekim kavramlarının kullanılması gerektiğini belirterek “Tıp eğitimi, çok iyi bir usta çırak meselesidir. Ustanın yanında, hastanın başında öğrenilir. Biz talebelerimizi en güzel şekilde yetiştirmek zorundayız. Çünkü yarın ben de benim talebelerimin önüne güvenle yatıp muayene olabilmeliyim. Bütün arkadaşlarımız bu düşüncededir.” şeklinde konuştu.

“Bizim mesleğimiz dünyanın en güzel mesleğidir”

Tıp mesleğinin inceliklerine de değinen Odabaş, sözlerine şöyle devam etti: “Tıp Fakültesinde okuyarak zengin olma dönemi geçti. Bu, tıbbın ruhuna da uygun değil. Tıpta okuyan insanların insana hizmet etme anlayışında olmasını istiyoruz. Bu özelliği olmayan tıbba gelirse maalesef insanlara kötülük yapar. Bir kişi, ben maddi hiçbir şey beklemeden insana nasıl yardımcı olabilirim diye düşünebiliyorsa, bu mantığı varsa Tıp Fakültesine gelsin. Tıp; kaba, asık suratlı, insana tepeden bakan, insanı sevmeyen ve sabırlı olmayan insanın işi değil. Tıp Fakültesine gelecek olanların aynı zamanda zeki insan olması lazım; bilgiyi, hastayla beraber çok hızlı yorumlayacak bir insan olması lazım. Çünkü bizim hastanın karşısındaki zamanımız saniyelerle yarışır. Tıp Fakültelerine gelen öğrencilerin hemen hepsi ilk yüzde 1’lik dilimdedir; bu da süper zeka demektir. Hekimlerin çok hızlı karar vermesi lazım; bunun için de pratik zekalı olması ama aynı zamanda da dürüst olması lazım. Diğer mesleklerin hepsinde insanları bekletebilirsiniz ama tıpta bekletemezsiniz. Bizim mesleğimiz, zamanla yarışmak şeklinde giden bir meslek. Bunun için de çok iyi bir bilgi zemininiz olmalı. Sonra, sabırlı olmanız ve hastaya vakit ayırmanız lazım. Kısaca özetlersek tıp mesleğinde ‘ilgi, bilgi, hastaya vakit, dürüstlük’ ilkeleri önemli. Hasta kesinlikle kandırılacak birisi değildir ama ikna edilecek birisidir; onun gönlünü rahatlatmalısınız, bunu bekler hasta. Siz çok yorgun ve bitkin olsanız bile asık suratlı değil, güler yüzlü, mütebessim ve yumuşak yüzlü olmalısınız. Bu özellikleriniz varsa tıbba gelin. Bir de şunu göze alın tıbba gelirken; ömür boyu okuyacaksınız. Eski bilgilerinizi tazeleyeceksiniz ve yeni bilimsel yayınları takip edeceksiniz. Bunlara hazır olan gençlerimiz gelsinler. Bizim mesleğimiz dünyanın en güzel mesleğidir.”

Prof. Dr. Odabaş, Karamanoğlu Mehmetbey Üniversitesi Tıp Fakültesinin hem eğitim-öğretim hem de fiziksel altyapı bakımından hiçbir eksiği olmadığını vurgulayarak Karamanoğlu Mehmetbey Üniversitesini kazanan öğrencilerin Türkiye’deki diğer Tıp Fakülteleriyle aynı düzeyde eğitim alacağını vurguladı. Karamanoğlu Mehmetbey Üniversitesi Tıp Fakültesinin eğitim-öğretim gereçlerinin son teknolojiye sahip olduğunu belirten Odabaş, “Tıp Temel Eğitim Sistemimiz çok üst düzeyde. Anatomi dersimiz için aldığımız maketlere 1.5 milyon civarında masraf ettik. Bizim üniversitemizde tüm imkanlar var. Fakültemiz hem bina olarak hem öğretim üyesi kadrosu olarak yeterli. İlk dönem tıbba ısındırma derslerimiz vardır. İkinci dönem Temel Tıp Dersleri ile öğrenciler artık tabip olma yoluna girer.” dedi. Prof. Dr. Odabaş ayrıca üniversitenin kütüphanesinin 7/24 açık olduğunu, fakülte kütüphanesinin de geç saatlere kadar açık kalacağını ve öğrencilerin burada istediği yayına ulaşabileceği bir altyapıyla karşılaşacağını söyledi. Odabaş, üniversitedeki wireless altyapısıyla da öğrencilerin kendi cep telefonları ya da bilgisayarlarını kullanarak istedikleri bilgiye ulaşabileceğini sözlerine ekledi.

Tıp Fakültelerindeki eğitim sistemine de değinen Prof. Dr. Odabaş, şunları kaydetti: “Tıp Fakülteleri Türkiye’de üç tür eğitim yapar. Birisi entegre sistemdir; biz de KMÜ olarak ona dahiliz. Bu sistemde bütün Tıp Fakülteleri entegre olarak aynı eğitimi yaparlar. Burada verilen eğitim ve ders konuları aşağı yukarı aynıdır. Hacettepe’si, Gazi’si, Ege’si, Eskişehir’i, Kayseri’si, bunların hepsi entegre sisteme dahildirler. İkincisi aktif eğitim sistemidir; bu sistem çok benimsenmedi. Bu sistemde her şey öğrenciye bırakılır. Konuyu öğrenci anlatır, hoca dinleyicidir. Bu sistem tutmadı; öğrenciler maalesef bu yarışa katılmadılar. Çünkü evden hazırlanıp gelmeleri gerekiyordu; oysa ders anlatımı hep hocadan bekleniyor. Aslında sistemin karma olması gerekiyor; yani hem hoca katılacak ders sürecine hem de öğrenci hazırlanıp gelecek. O zaman hakikaten zevkli olur. Bunu entegre eğitim sisteminde de temin etmeniz mümkündür. Adam olacak öğrenci, derslerde kendini belli eder; çalışır, okur, öğrenir, derse müdahil olur. Üçüncü eğitim şekli de klasik eğitimdir; çok az okulda kaldı bu. Klasik eğitimde kimin, ne zaman, ne anlatacağı belli değildir.”

Prof. Dr. Odabaş, Karamanoğlu Mehmetbey Üniversitesi Tıp Fakültesi öğretim üyeleri tarafından Karaman’da ilk kez gerçekleştirilen ameliyatlardan söz ederek KMÜ Tıp Fakültesi ile birlikte Karaman Eğitim ve Araştırma Hastanesindeki yatak sayısının artırılacağını müjdesini verdi ve KMÜ Tıp Fakültesinin Karaman’daki sağlık hizmetlerine ciddi katkı sunduğunu ifade etti.

“Ergonomik ve üzerinde çalışılmış bir binamız var”

Programda ikinci olarak söz alarak Ahmet Keleşoğlu Diş Hekimliği Fakültesi Dekan Yardımcısı Dr. Öğr. Üyesi Sümeyye Çelik Özsoy, yeni açılan bir fakülte olmalarına rağmen çok şanslı olduklarını; kendilerine ait, çok ergonomik ve üzerinde çalışılmış bir binalarının bulunduğunu söyledi. Dr. Öğr. Üyesi Çelik Özsoy, “Kliniklerimizin ve sınıflarımızın ayrı olması bir avantaj. Ayrıca her sınıfımıza ait amfilerimiz var; bunlar son teknolojiyle donatılmış ve öğrencilerimizin eğitim alması açısından keyifli ortamlar. Öğrencilerimiz staja çıkmadan önce Preklinik Laboratuvarlarında eğitim alıyorlar. 60 kişilik, son teknolojiye sahip Preklinik Laboratuvarlarımız var; burada hocamız eğitim verirken, yapılan işlemi kamera sistemiyle öğrencilerimiz masalarındaki bilgisayarlarından izleyebiliyorlar. Üçüncü sınıfta öğrencilerimiz Fantom Laboratuvarlarında eğitim alıyorlar; bu laboratuvarımız sayesinde öğrencilerimiz gerçek hastalara işlem yapmadan önce burada maket hastalarda işlem yapıyorlar.” dedi.

Dr. Öğr. Üyesi Çelik Özsoy, fakültenin içerisinde, bilimsel yayınların bulunduğu, öğrencilerin ders çalışabileceği ve bilgisayar kullanabileceği ferah bir kütüphanenin, ayrıca etüt salonunun bulunduğunu söyledi. Dr. Öğr. Üyesi Çelik Özsoy, “Fakültemizde her bölümde yeterli hocamız var; hocalarımızın hepsi donanımlı, tecrübeli ve öğrencilerle buluşmayı heyecanla bekliyorlar. İlerleyen zamanda akademik kadro sayımız daha da zenginleşecek.” şeklinde konuştu.

“Fakültemize hastalar ya ağrı ya da estetik şikayetle gelirler”

Fakültede sekiz bölüm ve bu bölümlere ait sekiz klinik ile bir adet de entegre kliniği bulunduğunu söyleyen Çelik Özsoy, konuşmasına şöyle devam etti: “Fakültemize hastalar ya ağrı ya da estetik şikayetle gelirler. Öğrencilerimiz mezun olmadan önce her kliniğimize çıkarak bütün hastalardaki yapılacak olan işlemlere hakim olarak mezun olacaklar. Tıp Fakültesi gibi Diş Hekimliği Fakültesi de sabır gerektiren ve yetenek isteyen bir bölüm. Diş Hekimliği Fakültesinden mezun olan bir öğrenci hekim sıfatıyla mezun olur. Diş hekimliği daha çok baş boyun anatomisi ağırlıklı olmakla birlikte öğrenciler hekimlik alanındaki tıp derslerine yani anatomi, histoloji, fizyoloji, mikrobiyoloji gibi derslere de hakim olmak zorundadır. Öğrenciler bu derslerin uygulama kısımlarını Tıp Fakültesi bünyesinde, teorik kısımlarını ise Fakültemizde alacaklar. Diş Hekimliği programı beş yıl ama bizim için ilk üç yıl çok önemli. Biz dört ve beşinci sınıfta öğrencilerimize hasta yani insan emanet ediyoruz. Üçüncü sınıfta öğrencilerimizi kliniklere gözleme çıkarıyoruz; dört ve beşinci sınıfta ise öğrencilerimize staj yaptırıyoruz. Karaman’daki tek Diş Hekimliği Fakültesi olduğumuz için hasta sayımız yeterli olacaktır ve öğrencilerimiz bu sayede birçok işlemi yapma imkanı bulacaklardır.”

“KMÜ Sağlık Bilimleri Fakültesi, Türkiye’de 10’uncu”

Programda üçüncü olarak söz alan Sağlık Bilimleri Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Ali Şahin, fakültelerinde eğitim-öğretime üç bölümle devam ettiklerini ve bunların Hemşirelik, Beslenme ve Diyetetik ile Sağlık Yönetimi bölümleri olduğunu ifade etti. Genç ve dinamik bir akademik kadroya sahip olduklarını belirten Prof. Dr. Şahin, akademik personellerin başarı sıralaması açısından KMÜ Sağlık Bilimleri Fakültesinin bu yıl Türkiye’de onuncu sırada olduğunu söyledi.

Üniversitenin öğrencilere sosyal ve kültürel açıdan gelişme fırsatı sunduğunu dile getiren Prof. Dr. Şahin, “Bunu sağlayan en büyük faktörlerin başında öğrenci toplulukları gelmektedir.” diyerek üniversitede faaliyet gösteren 60’ın üstündeki topluluktan üçünün kendi fakülteleri bünyesindeki öğrenciler tarafından kurulduğunu dile getirdi. KMÜ Sağlık Bilimleri Fakültesinin akademik kariyer imkanlarından da söz eden Prof. Dr. Şahin, özellikle Hemşirelik bölümünden önceki yıllarda mezun olan bazı öğrencilerin hali hazırda kendi bünyelerinde öğretim üyesi olarak görev yaptıklarını söyledi. Prof. Dr. Şahin, üniversitenin sosyal imkanlarına da değinerek Karaman’da okuyan hiçbir öğrencinin yurt sıkıntısı yaşamadığını, üniversitede öğrencilerin her türlü spor branşını icra edebilecekleri sahaların olduğunu ve kongre gibi etkinlikler için şehir dışına giden öğrencilerin desteklendiğini dile getirdi.

“KMÜ’de en çok öğrencisi olan okullardan birisi Sağlık Hizmetleri Meslek Yüksekokulu”

Programda söz alan KMÜ Sağlık Hizmetleri Meslek Yüksekokulu Müdürü Prof. Dr. Murat Yıldız ise yüksekokulun üniversitedeki en çok öğrenciye sahip akademik birimler arasında ilk sıralarda yer aldığını ifade ederek tercih dönemi sonunda okullarına yerleştirilecek 1.175 öğrenciyle birlikte öğrenci sayılarının 3 bine yaklaşacağını söyledi. Normal öğretim ve ikinci öğretim olmak üzere 23 programda eğitim-öğretim verdiklerini dile getiren Prof. Dr. Yıldız bu programlardan mezun olan öğrencilerin sağlık sektörünün her aşamasında yardımcı personel olarak yer aldıklarına dikkat çekti. Dikey Geçiş Sınavı hakkında da bilgiler paylaşan Prof. Dr. Yıldız yüksekokullarını bitiren her öğrencinin bu imkandan yararlanarak bir üst öğretim kademesi olan lisans eğitimine geçebileceklerini dile getirdi. Yüksekokullarından mezun olacak öğrencilerin iş imkanları hakkında da bilgi veren Prof. Dr. Yıldız “Öğrencilerimiz KPSS sınavı ile kamu sektöründe çalışabilecekleri gibi özel sektörde sağlık hizmeti veren birçok kurumda da görev alabilirler.” dedi. Yüksekokul bünyesindeki üç program dışında bütün programlarda öğrenim gören öğrencilere 30 iş günü yaz stajını zorunlu tuttuklarını dile getiren Prof. Dr. Yıldız, gerek okulda gerekse stajlarda gerçekleştirdikleri uygulamalar sayesinde öğrencileri donanımlı sağlıkçılar olarak mezun ettiklerine dikkat çekti. Prof. Dr. Yıldız, sözlerini “Donanımlı ve dinamik bir akademik kadroya sahip olan yüksekokulumuzu tercih edecek bütün öğrencileri Türkçenin başkenti, hoşgörünün ve Yunus’un memleketi Karaman’a bekliyoruz.” şeklinde sonlandırdı.

Geleni Tekrar Çağıran Yer: Ermenek

Programda son olarak söz alan Ermenek Uysal ve Hasan Kalan Sağlık Hizmetleri Meslek Yüksekokulu Müdürü Öğr. Gör. Yusuf Alparslan Argun, yüksekokulun bulunduğu Ermenek ilçesi hakkında “geleni tekrar çağıran bir yer” tanımlamasında bulunarak Ermenek’in öğrenciler için ATV ile safari yapabilecekleri, dağ yürüyüşü gerçekleştirebilecekleri, Mennan Kalesine tırmanabilecekleri, 5 bin yıllık mağaraları dolaşabilecekleri, Turkuaz Gölü üzerinde ve çevresinde çeşitli etkinlikler yapabilecekleri bir ilçe olduğunu ifade etti.

Yüksekokul binasının Ermenekli hayırsever Hasan Kalan tarafından yaptırıldığını belirten Öğr. Gör. Argun, bu sayede okulun donanımı için gerekli olan kaynağın üniversite tarafından tamamen binanın iç yapısına aktarıldığını ve okulun son teknoloji ile donatılarak tüm imkanlara sahip bir yüksekokul haline geldiğini söyledi.

“Eğitim, öğrencileri ufuklarına ve hedeflerine götürecek bir araçtır”

Üniversite bünyesinde iki tane Sağlık Hizmetleri Meslek Yüksekokulu olduğuna dikkat çeken Argun, “Aslında biz diğer üniversitelerin yanı sıra kendi içimizde de tatlı bir rekabet halindeyiz Bu da öğrencilerin bizi tercih etmelerindeki en büyük etmenlerden biri olmalı. Çünkü bu rekabet iki yüksekokulu da sürekli gelişmeye teşvik etmektedir.” dedi. Yüksekokula bu yıl ilk öğrencilerini alacaklarını ifade eden Argun, “Biz öğrenciye ufuklarını, hedeflerini veririz. Eğitim onları ufuklarına ve hedeflerine götürecek bir araçtır. Dolayısıyla eğitimi vererek bu aracı da veririz. Öğrencilerin yapması gereken bu araca binip o ufka yelken açmaktır.” diyerek sözlerine son verdi.

Üniversite YouTube üzerinden canlı olarak gerçekleştirilen Tercih Dönemi Özel Yayını, 13 Ağustos Cuma günü saat 21’de 'Fen ve Mühendislik Eğitimi ile Teknik Eğitim’ temasıyla devam edecek.

Programın yayımlanacağı sosyal medya hesapları şu şekilde: https://www.youtube.com/UniversiteKMU https://www.facebook.com/UniversiteKMU