Başkan Bayram, buğday fiyatlarına verilecek fiyat ve destek primi gelecek yılların üretimini yönlendireceği konusuna vurgu yaptı. Bayram, “Önümüzdeki günlerde yetkililer tarafından açıklanması beklenen buğday alım fiyatları belirlenirken, maliyetlerde başta gübre, mazot, elektrik, ilaç ve diğer girdilerdeki aşırı artışın da dikkate alınması gerekiyor.

2021 Yılı hububat alım fiyatlarının serbest piyasanın çok altında olduğu için üreticinin ürününü Toprak Mahsulleri Ofisi yerine çoğunlukla serbest piyasada satmayı tercih etti.

2021 yılında ülke üretimimiz son yılların en düşük düzeyinde olması ve Dünyada yaşanan belirsizlikler nedeniyle İhtiyaç duyulan buğdayı Hükümetimiz TMO kanalıyla yurt dışından tonu 5-6 bin TL’ye buğday alarak ‘ekmek pahalanmasın' diye tonu 2,65 TL’ye bazı fabrikalara verdi. Bu durumda ton başına 3- 4 TL zararı ülkemizin hazinesinden karşılandı. Oysa ithalat buğday için hazinemizden sübvanse edilen bu rakamların yarısı çiftçimizin ürettiği yerli ve milli ürünün alımına verilseydi; çiftçimizi teşvik ederek üretime katkı sağlanabilirdi.

Sonuç olarak özetle devletimizden beklentimiz 2022 Yılı buğday alım fiyatları belirlenirken başta çiftçimizin girdi maliyetleri, tüketicinin alım durumunun yanı sıra, Rusya, Ukrayna savaşı, Hindistan gibi ülkelerin buğday ihracatını yasaklamış olması, kuraklığın etkisinin devam etmesi nedenleriyle buğday tüm dünya için stratejik ürün haline geldiği bu dönemde; Hükümetimiz tarafından açıklanacak olan 2022 yılı TMO Buğday alım fiyatları ton başına en az 6 bin TL. açıklarsa bu süreçte dengeleme isabetli bir karar olacağı kanaatindeyim..

Dünyada ve ülkemiz için üretimin çok önemli olduğunu gördüğümüz şu günlerde bereketli geçen kış sonrası ülke genelinde bahar yağışlarının az olması nedeniyle yaşanan kuraklık ve buğday ekim alanlarındaki daralmanın önlenmesi için gerekli tedbirler alınmalı buğdayın anavatanı olan Türkiye’nin ithalata değil üretime dayalı bir politika ile kendi ihtiyacı olan buğdayı üretmesi gerekir.”